Güç, istediğiniz sonuçları almak adına, diğerlerini etkileme becerisidir, ve bunu üç yolla yapabilirsiniz. | TED | القوة هي ببساطة القدرة على التأثير على الآخرين لتحصلوا على النتائج التي تريدونها، بامكانكم فعل هذا بثلاث طرق. |
Bu boş zamanı diğerlerini tanımak için kullan. | Open Subtitles | استخدم وقت الفراغ هذا للتعرّف على الآخرين |
Kaçıp gidemiyorsan ve kesin bir biçimde başkalarına bağımlıysan... gülerek ağlamayı öğreniyorsun... | Open Subtitles | عندما لايمكنك الفرار وتعتمدين كليّاً على الآخرين تتعلّمين البكاء عن طريق الضحك |
Doktoru onun kendine veya başkalarına karşı tehlikeli olabileceğini düşünüyor. | Open Subtitles | يعتقد أطبائه بأنه يشكل خطراً على نفسه وحتى على الآخرين |
Kendini çok sev ki başkalarını engeller olmadan ve yargılamadan sevebilesin. | TED | اغمر نفسك بالحب حتى تفيض على الآخرين. بدون حواجز وبدون أحكام. |
En büyük umudum bu çünkü sık sık şunu düşünüyorum, hep başkalarını suçluyoruz. | TED | هذا أكبر آمالي، لأنني أعتقد بالفعل، غالباً، ما نريد أن نضع اللوم على الآخرين. |
Diğer insanları nasıl etkilediğini bilmiyorduk. Buradaki insanlar iyi insanlar. | Open Subtitles | كم كان سلوكنا يؤثر على الآخرين هؤلاء الجيرن لطفاء جداً |
Başka insanlar için risk teşkil ettiğini düşünmüyordum. | Open Subtitles | لم أظن أنها تشكل خطراً على الآخرين |
Tanıştığı herkese karşı iyi niyetlidir. Fakat tecrübesi ve mantığı olan aklı başında bir adamdır. | Open Subtitles | أنه يسعى لأرضاء كل من يعرفه ولكنه حساس ,ويجيد الحكم على الآخرين |
Biz diğerlerini yargıladık ve eleştirdik, azarladık onları. | Open Subtitles | نُطلق أحكامًا على الآخرين ـ ـ ـ ـ ـ ـ نعاتبهم على هذا وذاك ـ ـ ـ |
Güvenilir bir televizyoncu olduğumu ve diğerlerini toplamakta ... yardımcı olabileceğimi... belirtmek isterim. | Open Subtitles | أريد تذكيرهم بصفتي شخصية تلفزية موثوق بها فقد أكون مساعداً في القبض على الآخرين وزجّهم في الكهوف الأرضية المليئة بالسكر |
Söz ettiğin güç, diğerlerini kontrol etmek için gereken güç değil miydi? | Open Subtitles | اذا فالقوة التي تتحدث عنها تستخدم للسيطرة على الآخرين |
başkalarına güvenmeyi kesip de biraz kendi başına düşünmeye ne dersin? | Open Subtitles | توقّف عن الإعتماد على الآخرين لماذا لا تعتمد على نفسك قليلا؟ |
Adamlarına başkalarına zorbalık yapmalarını emrediyorsun, bunu ancak bir zorba yapar. | Open Subtitles | ،أنْ تأمرَ رجالك بالتنمر على الآخرين أليسَ هذا ما يفعله المُتنمر؟ |
Bu yüzden keşfedilmemiş yeteneklerle dolu bir kıtada yaşayan bizler hadi artık başkalarına | TED | لذا دعونا لا نعتمد كثيرًا على الآخرين فنحن نعيش في قارّة مليئة بالمواهب غير المُستغلّة. |
Westboro'da konuşma biçimimin başkalarını nasıl etkilediğini takmamayı öğrendim. | TED | في ويستبرو تعلمت ألا أحفل كيف يمكن لطريقة حديثي أن تؤثّر على الآخرين. |
Kendiliğinden yardım teklif etmediklerinde başkalarını suçlayamayız çünkü yardım isteyip istemediğimizi bilmiyorlar. | TED | فنحن لا يمكننا إلقاء اللوم على الآخرين لكونهم لا يهبون لمساعدتنا تلقائياً في حين أننا لا نعرف أن هذا هو المطلوب. |
İnsanları mutlu etmek beni tatmin ediyor. | Open Subtitles | يرضيني الأمر حين أدخل السعادة على الآخرين |
Diğer insanları zor duruma sokup aşağıladığın tip oyunları. | Open Subtitles | نوعية الإذلال الذى تستمتع بإيقاعه على الآخرين |
Başka insanlar için risk teşkil ettiğini düşünmüyordum. | Open Subtitles | لم أظن أنها تشكل خطراً على الآخرين |