"على الأرضية" - Translation from Arabic to Turkish

    • Yerde
        
    • Yere
        
    • on the floor
        
    • Yerdeki
        
    • zeminde
        
    - Yerde ölümüzü görmek 3.2 milyon dolar eder mi? Open Subtitles هل تساوي 3.2 مليون أن ترنا ننزف على الأرضية ؟
    Ve Yerde beraber uzanır ve davulların ritmine kendimizi bırakırdık. TED ونستلقي معًا على الأرضية ونسمح لدقات الطبول لرفع معنوياتنا.
    Güzel bir büro, kapıda isim, Yerde halı. Open Subtitles يا له من مكتب الاسم على الباب، والسجادة على الأرضية
    İnliyordu, ardından Yere yığıldı ve bir daha hiç ses çıkmadı. Open Subtitles هي كانت تشتكي وتئن هي إنهارت على الأرضية ولم تقل شيء
    * Open the door get on the floor* Open Subtitles # إفتح الباب وقف على الأرضية #
    Yerdeki kan izleri de mozaiğin bir parçası olur. Open Subtitles بقعة الدم على الأرضية ممكن أنّ تكون مرسومة.
    Bir odası ve sadece iki masası vardır ve Yerde yemek pişirir. Open Subtitles إنها غرفة واحدة فقط ولديها طاولتين وهي تطبخ على الأرضية
    Olduğun Yerde Yere vur ki nerede olduğunu bileyim. Haydi. Vur. Open Subtitles إطرق على الأرضية حتى أعرف مكانك هيا , إطرق
    Yerde kalan şekerin üzerinde kıyafetlerimi bıraktım artık çıplaktım. Open Subtitles الملابس كانت تغطي جسمي جلست على الأرضية لأكل السكر كنت عارية
    O Yerde yarı baygın yatarken nasıl başlayabilirim? Open Subtitles حسناً, كيف لي أن أبدأ مجدداً بينما هي ملقاة على الأرضية شبة ميتة؟
    Eğer açsan, masada sandviç var Yerde de balık parçacıkları. Open Subtitles إن كنتي جائعة، هناك شطائر على الطاولة وبعض قطع السمك على الأرضية
    Ve otel odanın dışında Yerde bulunanlar. Open Subtitles الآثار التي وجدت على الأرضية التي أمام غرفتك.
    Sonra yatak odasına dönüp cesedi Yerde bıraktınız. Open Subtitles حينها عدت إلى غرفتك تاركا الرجل الميت على الأرضية
    Ama bazı ihtiyaçlarım var Üç kamera, iki tanesi Yerde, balkonda ve kulaklık istiyorum kameramanlar için. Open Subtitles ولكن إليك بطلباتي. سأحتاج إلى ثلاث كاميرات، اثنتان على الأرضية وواحدة بالشرفة، وأريد سماعات
    Beni tutmayacaksın. Ben olsam Yere koymazdım, bence biraz fazla şairane. Open Subtitles لا تحاول ان توقفني لا يجب أن تكون هكذا على الأرضية
    Tadı sandviç sandviç gibi ve gıdıklama oyunu oynayıp, Yere işemek zorundasın. Open Subtitles أمسكه مذاقه كالشطيرة و ستحصل على شجار بالدغدغة و تتبوّل على الأرضية
    Kızım çantanı Yere bırakma. Bu hayır kurumuna vermekle aynı şey. Open Subtitles يا فتاه, لا تتركِ حقيبتك على الأرضية هذا كأنكِ تُعطيه للصدقة
    * Open the door, get on the floor* Open Subtitles # إفتح الباب وقف على الأرضية #
    - * Open the door get on the floor* Open Subtitles # إفتح الباب وقف على الأرضية #
    * Open the door Get on the floor* Open Subtitles # إفتح الباب وقف على الأرضية #
    Şimdi izninle, kocamın Yerdeki kalıntılarını temizleyeceğim. Open Subtitles والآن، أعذرني، يجب أن أنظف ما تبقى من زوجي على الأرضية
    Düşüncelerimle yalnız olduğum için zeminde koşuşturan karıncalarla ilgili karmaşık fanteziler kurardım. TED وحيداً مع أفكاري ، شيدت خيالات معقدة حول النمل الذي يمر على الأرضية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more