"على الأرضِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • Yere
        
    • Dünya'
        
    • karada
        
    • dünyada
        
    • dünyadaki en
        
    Mouse"la Sugar da onu tutup Yere yatırıyorlar. Open Subtitles الفأر، سُكّر، يَحْدثونَ لمَسْكه. وَضعوه أسفل على الأرضِ.
    Ama ayaklarının Yere bastığından da emin değilim. Open Subtitles لكن لَستُ متأكّدَ عِنْدَكَ إثنان الأقدام على الأرضِ أمّا.
    Sağlam Yere bastığımı bilmek güzel. Open Subtitles من اللّطيف معْرِفة أَنا على الأرضِ الصلبةِ.
    Dünya'daki geçidin günün birinde yeniden açıImasını umuyorlardı. Open Subtitles تَمنّوا أن البابَ الذى على الأرضِ يُمْكِنُ أَنْ يعاد فتحه فى يوماً ما
    Dönüp Dünya'daki geçidi kapatmak daha kolay olurdu. Open Subtitles إنها البابُ الذى على الأرضِ الذى يجب أن نغلقه
    Çünkü ben her zaman bu gemiden ayrılmanı ve karada insanlar için piyano çalmanı istedim ve güzel bir kadınla evlenip, çocuklarının olmasını ve yaşamdaki tüm bu şeyler erişilmez değildirler ama çaba göstermeye değerler. Open Subtitles لأني أردتُك دائماً ان تتَرْك هذه السفينةِ وتعزف للناسِ على الأرضِ وأن تتزوج إمراة جميلة وتنجب أطفالاً
    Dedi. Siz hiç dünyada barış ve iyilik yap iyilik bul'u duymadınız mı? Open Subtitles ألم تَسْمعْوا عن السلامِ على الأرضِ والموده نحو البشر؟
    Bu, dünyadaki en büyük sosis festivali. Open Subtitles هذا هو المهرجان السجقِ الأكبرُ .على الأرضِ
    Burada, kazlar Yere nispeten daha güvenle yuva yapabilir. Open Subtitles هنا، الأوز يُمْكِنُ أَنْ يُعشعشَ على الأرضِ في أمانِ نسبيِ
    Ölmeyi isteyeceğin bir seks, Yere düşüp her şeyi bırakıp öleceğin bir seks? Open Subtitles ذاك النّوعَ من الجنسِ الذي يجعلُكِ تتمنّينَ الموت؟ أن تقعي فقط على الأرضِ وتستسلمي وتموتي؟
    Yere yat! NYPD! NYPD! Open Subtitles إنبطح على الأرضِ شرطة نيويورك، شرطة نيويورك
    Yere yatın yoksa ateş açacağız! Open Subtitles إقامة أسفل على الأرضِ أَو أنت سَتَكُونُ مضروب!
    Hemen Yere yat! Open Subtitles ارني يديكَ الآن إنبطح على الأرضِ
    Dünya'ya yapılan bir Goa'uld saldırısı engellendi. Open Subtitles بالفعل تم إحباط هجوم للجواؤلد على الأرضِ.
    Dünya üzerindeki tek bir yaratık sadece zevk için yok eder: Kurt adam. Open Subtitles فقط مخلوق واحد على الأرضِ متهشم لمتعة خاصة, إنه مذؤوب
    ve Dünya üzerinde dolaşıp duran şeyler küçük kertenkeleler, Open Subtitles الأشياء التي تَعْجُّ على الأرضِ: أبو بريص،
    Bu Dünya üzerindeki son gecemiz olabilir. Open Subtitles هذه يُمكنُ أَنْ تَكُونَ نا ليلة أمس هنا على الأرضِ. أوه، لا.
    Özellikle karada yürümeye uyum sağlamış tek tür. Open Subtitles إنه الوحيد الذي تكيّف خصيصاً للمشي على الأرضِ.
    Siz hiç dünyada barış ve iyilik yap iyilik bul'u duymadınız mı? Open Subtitles ألم تَسْمعْوا عن السلامِ على الأرضِ والموده نحو البشر؟
    dünyadaki en perişan insana bakıyorsunuz. Open Subtitles أي شخص. أنت تَنْظرُ إلى الأكثر الرجل البائس على الأرضِ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more