"على الأريكة في" - Translation from Arabic to Turkish

    • koltuğa
        
    • koltukta
        
    Şu an muhtemelen koltuğa kimonosuyla uzanmış beni düşünürken, kendisiyle oynuyordur. Open Subtitles على الأرجح أنها جالسة على الأريكة في ثوبها الفضفاض تفكر بي تعمل بعض التمارين الرياضية.
    Yok, yani, içeri girmeme izin vermedi ama bu koltuğa oturduğunu varsayabiliriz. Open Subtitles حسنا ، لا اعني لم استطع الدخول الى هنا ولكن كنت قد حصلت على افتراض انه كان جالسا على الأريكة في نقطة ما
    Dönme ihtimaline karşılık, koltuğa mayın yerleştirmeleri! Open Subtitles وضع لغم على الأريكة في حالة عُدتي
    koltukta otururken takvimimi düzenliyordum. TED أحدّث جدولي خلال جلوسي على الأريكة في الصالة
    Tek sayılı gecelerde koltukta o yatıyor çift sayılarda da ben. Open Subtitles اذن فستحصل هي على الأريكة في الليالي ذات الأرقام الفردية و انا سأحصل على السرير في الليالي ذات الأرقام الزوجية
    Sonra bir gece, çok uzun zaman sonra değil yine koltukta zil zurna sarhoş halde uyuyakaldı sigarası da ağzından sarkıyordu. Open Subtitles ثم ليلة واحدة، وبعد فترة ليست طويلة جدا، سقط نائما على الأريكة في حالة سكر بوصفها الظربان، أن السجائر شنقا من فمه.
    Misafir odasındaki koltukta uyudu. Open Subtitles لقد انتهى به الأمر نائماً على الأريكة في غرفة الضيوف
    Eve gelip salondaki koltukta uykuya dalmıştım. Open Subtitles جئتُ إلى البيت، غفوّت على الأريكة في غرفة المعيشة. إستيقظت...
    Mutfaktaki koltukta olacağım. Open Subtitles على الأريكة في المطبخ.
    Andrew Borden'ın cesedini oturma odasındaki koltukta bulmuşlar. Open Subtitles (هناك حيث وجدوا (أندرو بوردن ملقى على الأريكة في غرفة الجلوس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more