| Önemli olan, En azından benim için birlikte olmamız Benny. | Open Subtitles | والأهم، بالنسبة لي على الأقل أننا معاً، بيني |
| En azından benim dahice fikrim sayesinde 100 dolarımız oldu. | Open Subtitles | حسنا, على الأقل أننا جالسين على مسافة مئة حبة فاصولياء من فكرتي العظيمة |
| En azından İsrailliler bizi öldürdükleri için özür dilemezlerdi. | Open Subtitles | على الأقل أننا لن نعطى لإسرائيل الذرائع التى تبحث عنها لقتلنا |
| Diğer tarafından bakacak olursak En azından eski Brian'ımız geri geldi. | Open Subtitles | الشيء الإيجابي هو على الأقل أننا استعدنا براين القديم |
| En azından onları dinlediğimizi gösterebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نبين لهم على الأقل أننا نستمع لهم |
| En azından benzer giyinmemişiz. | Open Subtitles | حسنا، على الأقل أننا لم نرتدي ملابس متشابه. |
| En azından doğru izin peşinde olduğumuzu biliyoruz. | Open Subtitles | حسناً، إننا نعرف على الأقل أننا في المسار الصحيح. |
| En azından doğru yerde olduğumuzu biliyoruz. | Open Subtitles | إننا نعرف على الأقل أننا في المكان الصحيح. |
| Komuta panellerini yok ettim. En azından burada olduğumuzu bilecekler. | Open Subtitles | لقد دمرت وحدة قيادتهم سوف يعلمون على الأقل أننا كنا هنا |
| En azından virüsü kontrol altına aldık. | Open Subtitles | على الأقل أننا احتوينا الفيروس |
| En azından kimi aradığımızı öğrendik. | Open Subtitles | على الأقل أننا نعرف عن مَن نبحث عنه |
| En azından, onu unutmadığımızın farkına varsın. | Open Subtitles | إعلامه على الأقل أننا لم ننسَ أمره |
| En azından yemeği onlardan önce yiyebileceğiz. | Open Subtitles | لكن على الأقل أننا سنأكل قبلهم. |
| - En azından kesinlikle girebileceğiz. | Open Subtitles | - على الأقل أننا سندخل بالتأكيد |