En azından ben gece kıyafetini sabah 8:00'de giymiyorum, parti kızı. | Open Subtitles | على الأقل لا أرتدى ملابس الليل بالثامنة صباحا يا فتاه الحفلات |
Tamam, belki, açıklayamam ya da En azından ben izin, ama değilim... | Open Subtitles | حسناً ، ربما لا يمكنني ان أفسر .. أو على الأقل لا يسمح لي ، لكن |
En azından ben annem ve babamdan dilenmiyorum tüm ihtiyaçlarımı kendim karşılayabiliyorum. | Open Subtitles | على الأقل لا أتطفل على أهلي عندما أستطيع أن أمارس الجنس في اي مكان |
Senin yerinde olmanın zor olduğunu düşündüğünü biliyorum, Rachel ama hiç değilse devamlı korku içinde değilsin. | Open Subtitles | أنا أعلم بأنك تعتقدين بأنه صعب بأن تكوني نفسكِ ,رايتشل ولكن على الأقل لا يجدر بكِ الخوف كل الوقت. |
En azından hiçbir şey kaybolmamış gibi gözüküyor. | Open Subtitles | على الأقل لا يبدو أنَّ هنالك ماهو مفقود |
Yani en azından bugüne kadar. Hiç başıma gelmedi böyle bir şey. | Open Subtitles | على الأقل لا أعتقد أنهم قد فعلوا هذا فهذا لم يحدث من قبل |
Birçoğumuz yardıma direnç gösteren şikayetçilerden değiliz Ya da en azından öyle olduğumuza inanmıyoruz. | TED | الآن، معظمنا ليسوا رافضي مساعدة متذمرون، أو على الأقل لا نعتقد ذلك. |
Merkez'den birine benzemiyordu. En azından ben tanıyamadım. | Open Subtitles | لا يبدو أحد من القيادة على الأقل لا أتعرَف عليها |
Ve B, bu bir randevu değil. En azından ben öyle sanmıyorum. | Open Subtitles | ثانياً إنه ليس بموعد على الأقل لا أظنه كذلك |
En azından ben elbiselerimi hayır kurumundan almıyorum. | Open Subtitles | على الأقل لا أخذ ملابسي من الجمعية الخيرية |
- Haklısın. Biz kız kardeşlerimizle yatmıyoruz. En azından ben yatmıyorum. | Open Subtitles | هذا صحيح، نحن لا نعاشر شقيقاتنا، على الأقل لا أفعل |
Bunu yapmanın beni sinirlendirdiğini biliyorsun. En azından ben evdeyken ve seninle konuşurken bunu yapma.Tamam mı? | Open Subtitles | انتي تعلمين ان عملكِ عليها يجعلني غاضباً على الأقل لا تعملي عليها وانا بالمنزل , حسنا ؟ |
En azından ben yapamam. | Open Subtitles | على الأقل, لا يمكنني أن أفعل ذلك |
En azından, ben öyle olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | أو على الأقل لا أعتقد أنه كذلك |
Bakın, seni yatağından kaldırdığım için çok üzgünüm, fakat hiç değilse uykulu görünmüyorsun. | Open Subtitles | مرحباَ سيد " تانر " أنا آسف جداَ لإيقاظك من نومك لكن على الأقل لا يبدو أنك كنت نائم |
- Ama hiç değilse hiç değilse burada kendimi deli gibi hissetmiyorum. | Open Subtitles | على الأقل لا أشعر أنني مجنونة هنا |
hiç değilse yalan söyleme. | Open Subtitles | على الأقل لا يَكْذبُ لي. |
Yani en azından şimdilik onlar hakkında endişelenmen gerekmez. | Open Subtitles | لذا على الأقل لا داعي للقلق بشانهم الان |
Hiçbir şey yok. Kimse yok, Ya da en azından telsizi olan birileri yok. | Open Subtitles | لا يوجد أحد أو على الأقل لا أحد معه راديو |