"على التلفون" - Translation from Arabic to Turkish

    • telefonda
        
    • Telefona
        
    • Telefonu
        
    Atletizm takımı ile ilgili bir şeyler söylediğini duydum telefonda. Open Subtitles سمعتها على التلفون تقول انها ستذهب لفريق الركض أو شيءٍ ما.
    Anna'yı o kadar çok kıskanıyordu ki, ne zaman ona mektup yazsam.... ...onla telefonda konuşsam çılgınca ağlamaya başlıyordu. Open Subtitles كارولين كانت تغار بشدة من آنـا ودائما تبكي بهستيريا كلما اكتب لها رسالة او اكلمها على التلفون
    Evet, muhtemelen telefonda polislerle konuşuyordur şimdi. Open Subtitles نعم، أنها من المحتمل الأن مع الشرطة على التلفون
    Sürekli arıyıp duruyorum ve adam Telefona cevap vermiyor. Open Subtitles أنا استمر بالاتصال مرارا والرجل لَنْ يَرْدَّ على التلفون.
    Şu anda Telefona cevap veremiyoruz. Sinyal sesinden sonra mesajınızı bırakın. Open Subtitles لا نَستطيعُ الرَدّ على التلفون الآن اترك رسالتك بعد الصافرة
    Telefonu aç, Telefonu aç. Open Subtitles ردّ على التلفون، يجيب الهاتف، يردّ على التلفون.
    Merhaba. Stig Rasmussen, emlakçı. telefonda konuşmuştuk. Open Subtitles مرحبا، ستيغ راسموسين، بياع العقارات تحدثنا على التلفون من قبل
    Düzenbaz boklarını hatırla, telefonda bana Arnavut birinden bahsediyordun. Open Subtitles تذكر كل هذهِ الحماقة هل تتذكر حديثك معي على التلفون ؟
    "Pazar günü babamla telefonda görüşeceğim."derdi. Open Subtitles حيث يقول أنني سأكون على التلفون أكلّم أبي
    Bu konuyu telefonda konuşmamayı tercih ederim. Open Subtitles أفضل ألا أتحدث عن هذا على التلفون.
    Komisyon Başkanı Betancourt telefonda, Kruse de geldi. Open Subtitles لقد وصل كروس وبيتانكروت على التلفون
    Onunla telefonda konuşurken mutlu ve şapşal bir hâli vardı. Open Subtitles عندما يتحدثون على التلفون يبدو سعيدا
    telefonda, birlikte çalışmak hakkında bir şeylerden bahsediyordun. Open Subtitles على التلفون ذكرت شيء عنا نعمل مع بعض ؟
    - Kelsi, ben Sydney. telefonda konuşmuştuk. - Teşekkürler. Open Subtitles كيلسي انا سيدني , لقد تحدثنا على التلفون - اوه , جيد -
    Seninle telefonda görüştüm. Open Subtitles تحدثت إليك على التلفون.
    Bu yerliler asla Telefona bakmıyorlar. Open Subtitles هؤلاء الهنود لا يردوا على التلفون ابدا
    Dostum, Telefona bak, ahbap. Bu benim kadınım olabilir. Open Subtitles رد على التلفون يا كلب يمكن ذي خويتي
    Telefona bak, ahbap. Bu benim kadınım olabilir. Open Subtitles رد على التلفون يا كلب يمكن ذي خويتي
    Her zaman onu duyduğumda Telefona cevap verirdim. Open Subtitles كلما ارد على التلفون أنا اسمعه.
    Buradayım. Telefona ben bakabilirim. Open Subtitles أنا يُمْكِنُ أَنْ أَرْدَّ على التلفون.
    # Telefonu açamayacağımı bilirken # Open Subtitles عندما تَعْرفُ لا تَستطيعُ الرَدّ على التلفون
    Daphne, lütfen Telefonu açma. Open Subtitles أوه، لا، دافن، رجاءً، لا تَرْددْ على التلفون.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more