"على الجبهة" - Translation from Arabic to Turkish

    • Cephede
        
    • cephesinde
        
    • Cepheye
        
    • cephesindeki
        
    • ön
        
    Cephede kesip biçerek ilerleyen muharip cerrahlarımızın komik hallerini seyredin. Open Subtitles تابعوا مغامرات جراحّينا الحربيّين بينما يقصّون ويقطبون سبيلهم على الجبهة
    Başkaları Cephede ölürken, yemek yediği çanağa işeyen imtiyazlı bir alçak. Open Subtitles الخراف السوداء وسط المميزين في حين أن آخرين يموتون على الجبهة
    Almanya Batı cephesinde büyük bir taarruz başlatır, ama müttefikleri parçalanmaya başlar. Open Subtitles ألمانيا تشن هجوم ضخم على الجبهة الغربية لكن حلفائها يبدأون في الانهيار
    Şişman Berta lakaplı müthiş top ilk defa batı cephesinde gözükür. Open Subtitles مدفع بيرثا الكبير قادر على الإنطلاق حتي مائة ميل كان مجرد ظهوره على الجبهة الغربية
    Lahanacıların elinde, Cepheye sürecek yaşlılar ve çocuklardan başka kimse kalmamış. Open Subtitles سمعت أن الجنود الألمان على الجبهة أطفال و كبار السن فحسب
    O gün, Batı cephesindeki en kanlı gündü. Open Subtitles لقدكـانأكثريوم دموي في الحرب على الجبهة الغربية
    En az on. ön ve arka bahçede ve evin çevresinde adamlar olsun. Open Subtitles على الاقل عشرة سنحتاج لمراقبة على الجبهة و الساحة الخلفية و الاحياء المجاورة
    Zekânıza en çok gereken yerde, Cephede, başvurmamız gerektiğini düşünüyorum. Open Subtitles لتطبيق خبرتك، حيث اننا في أشد الحاجة لها على الجبهة
    Nüfus sorunları. Siyasi Cephede, en büyük sorun yolsuzluk. TED قضايا السكان. على الجبهة السياسية، المشكلة الأسوأ هي الفساد.
    Yoksa Cephede görgü kurallarını unutacak kadar uzun mu kaldınız? Open Subtitles أو لأنك قضيت على الجبهة وقت طويل، قد أنساك ذلك لباقتك؟
    - Seni suçüstü yakaladık! - Adamlar Cephede çarpışıyor! Open Subtitles ـ ضبطناك متلبسا ـ هناك رجال يقاتلون على الجبهة
    Kolektif çiftliklerde savaşın yıkımı ve birçok işçinin Cephede ölmesi yiyecek kıtlığını arttırıyordu. Open Subtitles في المزارع الجماعية، كانت خسائر الحرب ومصرع الكثير من العمال على الجبهة سببًا في تعميق مشكلة نقص الغذاء الفادحة
    En son Rus cephesinde tank alayının başındaymış. Open Subtitles عمله الأخير كان على الجبهة الروسية قيادة فوج دبابات
    Fransa'da generaller Batı cephesinde savaşarak ünleniyor. Open Subtitles سمعة الجنرالات تزيد الاّن في فرنسا فهم يقاتلون على الجبهة الغربية
    1964 ırk cephesinde büyük patlamanın yılı olarak görüldüğü için, ...bu sabah düzenlediğim basın toplantısındaki amacım. Open Subtitles لآن عام 1964 ينذر بأنه عام .. إنفجار و حرب على الجبهة العرقية
    Cepheye ilk defa gidiyor. Daha varmadan uyuklamaya başladı. Open Subtitles أول يوم على الجبهة و نام بعمق قبل أن نصل
    Cepheye çağrıldım. Bu kasayı canın pahasına koruyorsun. Open Subtitles أنا مطلوبٌ على الجبهة احمِ هذه العربة بحياتك
    Delilik bu! Cepheye kadar bile gelemedik. Open Subtitles هذا جنون لا يمكن فعله أبدا على الجبهة
    Doğuda, Afrikada ve her yerde değişkenlik vardı ama Batı cephesindeki savaş bataklığa saplanmıştı. Open Subtitles كان هناك حركة في مناطق اخرى كالجبهة الشرقية وافريقيا لكن على الجبهة الغربية كانت الحرب جامدة على الأرض
    Önceki savaşlardan farkı Batı cephesindeki savaşın sürekliliğiydi. Open Subtitles على خلاف الحروب السابقة كان االقتال على الجبهة الغربية بدون توقف
    Almanya'nın en çılgın rüyalarının gerçeğe dönüştüğü bu 1917 yapımı filmde Doğu cephesindeki Rus birlikleri savaşmayı bırakıyor. Open Subtitles هذا الفيلم المصور عام 1917 يعرض صوراً لأحد أحلام ألمانيا يتحقق.. القوات الروسية توقف القتال على الجبهة الشرقيـة.
    ön cephe durulmuştu ve kısa süre sonra.. Open Subtitles و بعد ذلك بوقت قصير إستقرت الامور على الجبهة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more