Tüm kurallara değil , efendim, ama Altın Kural, bence herkes için böyle. | Open Subtitles | ليس كل القواعد سيدى.. إلا القاعدة الذهبية التى أعتقد أنها تنطبق على الجميع |
Eğer onlar kazanırsa, bu herkes için çok kötü olur. | Open Subtitles | لو فازوا، أؤكد لك أنها ستكون غلطة غالية على الجميع. |
Bu herkes için zor bir durum. Neden elinden gelen çabayı göstermiyorsun? | Open Subtitles | هذا صعب على الجميع , لمَ لا يمكنك تقبله بشكل أفضل ؟ |
Ama önce bana son karneni getir bakalım ve herkese yüksek sesle oku. | Open Subtitles | لكن أولاً اذهب وأحضر آخر بطاقة تقرير لديك وإقرأها بصوتٍ عالٍ على الجميع |
Ama şu anda, hepimiz için büyük bir tehlike oluşturan biriyle uğraşıyorum ve korkarım onu yakalamak için duyduğum aşırı istek sınırlarımı aşmama sebep oldu. | Open Subtitles | لكن الآن أنا اتعامل مع شخص , يشكل خطر حقيقي علينا كلنا , على الجميع , و اخشى أن رغبتي الملحة للقضاء عليه تجاوزت حدودي |
Bunun herkes için geçerli olmadığının farkındayım ama Allah aşkına sakın kullanmayın. | Open Subtitles | أعرف أنه لا ينطبق على الجميع لكن بالله عليكم لا تفعلوا ذلك |
Eğer bizimle işbirliği yaparsan herkes için işleri daha kolaylaştırırsın. | Open Subtitles | ان تعاونت معنا الان يمكنك أن تسهل الامر على الجميع |
Yeni fikirlerin test edilebilmesine herkes için daha kolay bir yol sunuyor. | TED | فإنه يمكن اختبار الأفكار الجديدة بطريقة أقل الصعب على الجميع. |
İnsanlar bencilce davranmaya başladığında insanlığın gelişimi geriye gidiyor ve işler herkes için çabucak kötüye gidiyor. | TED | حين يلتفت الناس للداخل وللوراء، ينعكس مسار التقدم الإنساني وتزداد الأمور سوءاً على الجميع بسرعة كبيرة. |
Bu da bir umut veriyor çünkü eğer doğru yaparsak herkes için kazançlı olacak. | TED | بحيث يمنحك هذا الأمل، لأنه لو قمنا به بالطريقة الصحيحة، سيعود بالنفع على الجميع. |
Bir şeyin üstünü kapatmıyoruz! Hukuk herkes için eşittir. | Open Subtitles | لَنْ يكون هناك تفرقة القانون يطبق على الجميع |
Hatta onun ailesini de. O kadar uzağa taşınmak herkes için zor olurmuş. | Open Subtitles | وبوالديه، وكيف أن الأنتقال بعيداً سيكون صعباً على الجميع |
Diğer herkes için kolaylaştıracağı açık. Ama benim ne hissettiğimi soran var mı? | Open Subtitles | سيسهل ذلك الأمور على الجميع ولكن هل يسألنى أحد عن شعورى؟ |
herkes için uzun bir gündü. Olumlu bir şekilde bitirelim. | Open Subtitles | كان يوماً شاقاً على الجميع دعنا ننهه بطريقة سارة |
Ama önce bana son karneni getir bakalım ve herkese yüksek sesle oku. | Open Subtitles | لكن أولاً اذهب وأحضر آخر بطاقة تقرير لديك وإقرأها بصوتٍ عالٍ على الجميع |
Buna müsaade edemem. Onlar da büyüyünce herkese yalan söyleyecek. | Open Subtitles | لا يسعني أن أسمح بحدوث هذا، ليكبروا ويكذبون على الجميع |
Bu konuda yasalar var ve herkese uygulanıyorlar. - CIA'nin müdürüne bile. | Open Subtitles | هناك قوانين تردعها وتطبّق على الجميع حتى لو كان مدير الاستخبارات المركزية |
Bu hepimiz için durumu daha zor hâle getirir çünkü en sonunda yapmamız gereken de bu. | Open Subtitles | هذا سُيزيد الأمور صعوبة على الجميع لإنه في النهاية هذا ما نحتاج إلى فعله |
Hepiniz seneye takvim istemelisiniz. | Open Subtitles | يجب على الجميع أن يحصلوا على روزنامات في السنة المقبلة |
Bizim hala devam ettiğimizi gidip millet duyurun. | Open Subtitles | عمّم الخبر على الجميع بأنّنا لم نَمت بعد |
herkes bir saniye durup Florentine yumurtalarımı denesin ve derin bir nefes alsın. | Open Subtitles | ينبغي على الجميع أخذ قسط من الهدوء، تذوق بيضي بالسبانخ وأخذ نفس عميق |
Bu seri halindeki işlemin devamı için herkes yerinde olmalı. | TED | على الجميع التزام أماكنهم لتجرى عملية العمل التسلسلية. |
Dua herkes içindir, tatlım. | Open Subtitles | الحمد على الجميع يا عزيزي |
herkesi etkileyecektir, bu yüzden bir sır olarak tutmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | انه صعب على الجميع لهذا اردت ان ابقي ذلك سراً |
herkesin korunmak için civar köylere gitmek zorunda kaldığını söyledi, yani... | Open Subtitles | قالت أن على الجميع الذهاب بالقرب من القرى من أجل الحماية. |