Victoria şelalesini hem de. Ama o şelale neye benzer biliyordum çünkü kutunun... üstünde resmi var. | Open Subtitles | شلالات فيكتوريا و لكني أعلم كيف تبدو لأن صورتها كانت على الصندوق |
kutunun üstünde "altı aylıktan büyükler için saatlerce sürecek eğlence" yazıyor. | Open Subtitles | مكتوب هنا على الصندوق "ساعات من اللعب لعمر السادسة وما فوق" |
Bana saldırdığından beri görmedim ama kara kutuyu almak için bir plan yapmış. | Open Subtitles | لم أراها منذ أن هاجمتني، ولكن أتوقع أنها قامت بلعبتها على الصندوق الأسود |
Eğer sayı kutuda bulunan yakut adedinden fazla ise hain tüm kutuyu alacak. | TED | ولكن إذا كان الرقم أكبر مما يحتويه الصندوق من الياقوت، يحصل التاجر الوضيع على الصندوق بأكمله. |
Kutunun üzerindeki bant biraz yırtılmıştı, bunu görünce deliye döndü. | Open Subtitles | لاحظ أنّ أحد الأشرطة على الصندوق قد ارتخى وأصابه الذعر. |
Kutunun üzerindeki I.R. imzasını bulmak için ayarlandılar. | Open Subtitles | إنّهم مُجهزين ليكشفوا عن آثار الأشعة تحت الحمراء على الصندوق. |
Kasaya bakan kimse yok. | Open Subtitles | لا يوجد أحد على الصندوق |
Evet kim oldugunu biliyoruz. Adin kutuda yaziyor. Ayakkabi. | Open Subtitles | نعم، نعرف من أنت - اسمك على الصندوق - |
kutunun üstünde yazıyor. Kutu mu? Oh, özür dilerim. | Open Subtitles | لقد قمت بكتابة العنوان على الصندوق - الصندوق؟ |
Ya da kara kutunun üstünde bir kaç fıstık yesek? | Open Subtitles | ماذا عن بعض الفستق على الصندوق الأسود؟ |
Parmak izlerin neden kutunun üstünde? | Open Subtitles | لماذا وجدت بصماتك على الصندوق ؟ |
Fiş kutunun üstünde. İşten sonra ne yapıyorsun? | Open Subtitles | الفاتورة على الصندوق - متى سينتهى موعد عملكِ ؟ |
kutunun üstünde yazıyor. | Open Subtitles | إنه مكتوب على الصندوق |
Eğer organ bağışı kampanyasına katılmak istiyorsanız aşağıdaki kutuyu işaretleyin. | TED | ضع علامة صح على الصندوق أدناه إن كنت ترغب بالمساهمة في برنامج التبرع بالأعضاء. |
kutuyu kullan! Şu kutunun üzerine çık! | Open Subtitles | ــ إستخدم الصندوق تسلق على الصندوق ــ صندوق. |
Kutunun üzerindeki numara, 1075 Sofia'nın hayatını kurtaran numara da bu. | Open Subtitles | والرقم على الصندوق "1075" هذا الرقم عينه الذي أنقذ حياة (صوفي) |
Kutunun üzerindeki işaretler süs olsun diye konulmuş. | Open Subtitles | . النقوش على الصندوق للزينة فقط |
Kasaya bakan kimse yok. | Open Subtitles | لا يوجد أحد على الصندوق |
Evet kim oldugunu biliyoruz. Adin kutuda yaziyor. Ayakkabi. | Open Subtitles | نعم، نعرف من أنت - اسمك على الصندوق - |