Her yerde gümüş şamdanlar tüm Masalarda ve tüm çiçeklerin içinde. | Open Subtitles | الشمعدانات الفضية في كل مكان على الطاولات ولابد من ترتيب الأزهار |
Ekmeklerin Masalarda olduklarından emin olun, Ben başımın çaresine bakarım. | Open Subtitles | حسنا اذهب تفقد اذا كان هنالك خبز على الطاولات, سأكون بخير بمفردي |
Masalarda paranızı kaybettiniz ve size, kendinizi öldürmeyesiniz diye bu şov için bedava bilet verdiler. | Open Subtitles | لقد فقدتم المال على الطاولات والآن تحصلوا على تذاكر مجانية لهذا حتى لا تقتلوا انفسكم |
- Bu gürültü de ne? - Aşçılar, masalara bardakları ve gümüş çatal bıçakları koyuyorlar. | Open Subtitles | إن العاملين يضعون الأقداح والفضّيات على الطاولات |
Adam masalara hizmet edip hayatının boşu boşuna akıp gittiğine şahit oluyordu. | Open Subtitles | هذا الرجل خدمَ على الطاولات وشاهدَ حياته تحصل من دونه على الأرجح أن الموت أفضل له |
Masaya hiç gitmedim. | Open Subtitles | لأنني أتناول طعامي في غرفتي أعني أنني لا أجلس على الطاولات |
Tuvaletleri temizle, bulaşık makinesini doldur. masaları temizle ve çöpü boşalt. | Open Subtitles | سوف تمسح المراحيض وتشغل غسالة الصحون و تزيل الأطباق الفارغة من على الطاولات و ترمي القمامة |
Dün gece Masalarda büyük para kaybettim. | Open Subtitles | لقد خسرت كثيراً على الطاولات الليلة الماضية |
Masalarda gayet iyi iş çıkartıyorsun ama parayı kullanamıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنتِ تبلين بلاءً حسناً على الطاولات... ألا يمكنكِ إستعمال النقود ؟ |
Masalarda kaybetmeye lüksümüz yok. | Open Subtitles | لا يُمكننا حقاً تحمّل خسارة قرش واحد على الطاولات. |
Tuvaletlerde Vivaldi'nin çaldığı Masalarda mumların olduğu sanatsal bir yer. | Open Subtitles | ملهى فاخر ؟ إنه واحد من الملاهي للفنانين مع شموع على الطاولات و فيفالدي بالحمامات "فيفالدي: |
Lanet Masalarda oynamak için 500 dolar alayım. Yüce İsa aşkına. | Open Subtitles | سأرضى بـ 500 على الطاولات يا إلهي |
Yakında tüm Masalarda dans başlar. | Open Subtitles | قريبا جميع تبدأ في الرقص على الطاولات. |
- Madam. - Masalarda bol şans. | Open Subtitles | -بالتوفيق على الطاولات |
Düğün için bütün masalara beyaz kıyafet. Bu şekilde sonra da açık alan için kullanabiliriz. | Open Subtitles | سنضع أقمشة بيضاء على الطاولات في الزفاف، بهذه الطريقة يتسنى لنا إستخدامها مجدداً للعامّة. |
Biraz şampanya iç, balkonda öpüş, masalara iyi bahşiş bırak. | Open Subtitles | اشرب بعض الشامبانيا ، قبّلوا بعضكم البعض في الشُرفة ادفع بقشيش سخي على الطاولات |
- Hemen masalara servis yap! - Hayır, hayır. | Open Subtitles | أحتاج لطعام على الطاولات الآن, اذهبي |
Yemeklerin derhal masalara servis edilmesi gerekiyor. | Open Subtitles | أحتاج لطعام على الطاولات الآن, اذهبي |
Boş boş duran adamlarım varken, neden Masaya tonla para harcayayım ki? | Open Subtitles | لماذا أصرف نقودي على الطاولات, في حين أن لديّ الخدم؟ |
Masaya adam gibi yemek gelen bir yere götüreceksin. | Open Subtitles | يكون في مكان حيثُ يقدمون الطّعام على الطاولات |
Masaya servis mi, açık büfe mi? | Open Subtitles | الطعام كان على مائدة أم على الطاولات |
Tuvaletleri temizle, bulaşık makinesini doldur, masaları temizle ve çöpü boşalt. | Open Subtitles | سوف تمسح المراحيض وتشغل غسالة الصحون و تزيل الأطباق الفارغة من على الطاولات و ترمي القمامة |