Önce sıçanlar ve fareler üzerinde başlamıştık... ama bu onları resmen kızarttı, bu yüzden daha büyüklerine geçtik. | Open Subtitles | لقد بدأنا بالتجربة على الفئران ولكنهم احترقوا تماماً ولكنهم احترقوا تماماً فاضطررنا إلى الانتقال إلى شيء أكبر |
Önce sıçanlar ve fareler üzerinde başlamıştık... ama bu onları resmen kızarttı, bu yüzden daha büyüklerine geçtik. | Open Subtitles | لقد بدأت بتجربة ذلك على الفئران وقمت بزيادة الجرعة بشكل تدريجي |
farelerde dopamin iletimini gerçekleştirmen insanlarda da gerçekleştirebileceğin manasına gelmiyor. | Open Subtitles | ليس لأنك قد أجريــت إختبارات لمبلغ الدوبامين على الفئران فلا يعني أنه سيعمـل على النــاس. |
farelerde yapılan bazı çalışmalar, fiziksel bir hareketin tekrarının, aksonları yalıtan miyelin kılıfının katmanlarını da arttırdığını öne sürer. | TED | تُشير بعض الدراسات التي أُجريت مؤخراً على الفئران أن تكرار الحركة الجسدية. يزيد من طبقات غمد الميالين الذي يعزل المحاور. |
Jules, senin hemen farelerin üstünde çalışmaya başlamanı istiyorum. | Open Subtitles | أُريدكِ أنْ تبدأي العمل على الفئران حالاً |
fare kullanılan bilimsel deneylerde, bu yaklaşımın umut verici olduğu kanıtlandı. | TED | وقد أثبت هذا النهج نتائج طيبة في التجارب العلمية على الفئران. |
Adım gibi eminim ki, Easter Geni'ni fareler üzerinde test ediyor. | Open Subtitles | من انه يستخدم جين آيسترا خاصتك في تجاربه على الفئران |
Sen de benim kadar iyi biliyorsun ki o başarı oranları fareler üzerinde yapılan araştırmalara ait. | Open Subtitles | تعلمين كما أعلم أن هذه الإحصاءات أتت من دراسات على الفئران. |
Evet, zavallı, küçük, pofuduk fareler üzerinde test edilmiş. | Open Subtitles | أجل تم اختبارها على الفئران المسكينه الصغيره |
Bu ilaç, fareler üzerinde denenmiş. | Open Subtitles | هذه التجربة اجريت على الفئران |
Audrey yeni askeri bir su arıtıcı tabletin testlerini fareler üzerinde yürütüyordu. Yan etkileri için. | Open Subtitles | كانت (أودري) تختبر لوح تنقية جديد لمياه عسكريّة على الفئران للآثار الجانبيّة. |
1937'de fareler üzerinde aşı testleri yapan Max Theiler adında genç bir doktor vardı. | Open Subtitles | في عام 1937، كان هناك طبيب شاب يدعى (ماكس ثايلر) و كان يختبر اللقاح على الفئران |
Bu bizim sadece farelerde denediğimiz bir şey." | TED | فهذا دواء جربناه على الفئران فحسب." |
farelerde bunu başardık. | Open Subtitles | استطعنا منع ذلك على الفئران |
- Önce farelerde işe yaraması lazım. | Open Subtitles | -يجب أنْ يعمل على الفئران أوّلاً |
2013 yılında, Kolumbiya Üniversitesi'nde, meslektaşım Dr. Christine Ann Denny ile çalışıyordum ve farelerde bir antidepresan olarak Calypsol'ü çalışıyorduk. | TED | لهذا في عام 2013، في جامعة كولومبيا، كنت أعمل مع زميلتي، الدكتورة (كريستين آن ديني)، كنا ندرس كليبسول كمضاد اكتئاب على الفئران. |
Jules, senin hemen farelerin üstünde çalışmaya başlamanı istiyorum. | Open Subtitles | جولز)... أُريدكِ أنْ تبدأي) العمل على الفئران حالاً |
Ama kediler fare ile beslenir ve fareler, ...insanların tahıl ambarlarına dadanır. | Open Subtitles | لكنَّ القطط تتغذى على الفئران و الفئران مُنجذبة جداً لمخازن قمح البشر |