Laboratuarında kendini sorunlar için suçlayan bir bilim kadını, her zaman bir şeyler ters gittiğinde nedenleri belgelemeye başladı. | TED | إحدى العالمات التي استمرت بلوم نفسها على المشاكل في مختبرها بدأت بتوثيق الأسباب في كل مرةٍ حدث شيءٌ خاطىء. |
Başınıza açtığım tüm bu sorunlar için çok üzgünüm. | Open Subtitles | اننى جد آسفة على المشاكل التى سببتها لكم جميعا |
Kuradeel'in sebep olduğu sorunlar için özür dilerim. | Open Subtitles | أعتذر على المشاكل التي واجهتها مع كورادييل |
İyice açılmaya başladığında daha derin sorunlara inebileceğiz. | Open Subtitles | وكلما زادت تقدماً, ربما نتمكّن من أن نسلّط الضون على المشاكل الأعمق كما انها تتحدّث أكثر |
Mahallemizde sorunlara sabrınız için minnettarım. | Open Subtitles | شكرا لكم جميعا لصبركم على المشاكل في مجمعنا |
Neden olduğum sorunlar için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا أسف على المشاكل التي سببتها لكي |
Başınıza açtığımız sorunlar için çok üzgünüm. | Open Subtitles | انا آسف على المشاكل |
Biz; yurttaşlar ve siyasetçiler ilaç sektörünü düzenlemede, daha başarılı olmalı, onları doğru saiklere teşvik etmeli, gerçekten önem arz eden sorunlara yöneltmeliyiz. | TED | نحن كمواطنين وسياسيين علينا أن نكون أفضل من حيث تنظيم صناعة الأدوية توجيههم، وإعطائهم الحافز الصحيح وتركيزهم على المشاكل المهمة. |
Ama tabii, insanlardan sorunlara yoğunlaşmalarını istemekte bir sorun var. | TED | لانه بالطبع , هناك مشكلة أن نجعل الناس تركز على المشاكل . |
Aslında yapmaya çalıştığım, sorunlara gerçekten odaklanacaksak doğru sorunlara odaklanmamızı sağlamak. | TED | والذي اريده ان اؤكد عليه , انه في حال ركزنا على المشاكل , هي المشاكل التي تحتاج فعلا ان نركز عليها . |