Pazar günü muhalefet liderleri kürsüye çıktı ama yine kayda değer bir şey söylemediler. | Open Subtitles | جاء قادة المعارضة على المنصّة يوم الأحد؛ و مرّةً أخرى، لم يقولوا أي شيء جدير بالإهتمام |
Davada görevli biri olarak, yeminli, yalan söyleyeceğin için seni kürsüye çıkaramam. | Open Subtitles | -كموظّف في المحكمة لا يمكنني وضعك على المنصّة إذا إعتقدتُ أنّكَ ستقسم يميناً كاذباً |
Ve o sahnede tek yaptığımız siz pisliklere, sizde olmayanı göstermek için. | Open Subtitles | والشيء الوحيد الذي نفعله على المنصّة هو أن نريكم ما لا تستطيعون أن تحصلوا عليه |
Onunla sahnede dans edebilmekten dolayı çok minnettarım. | Open Subtitles | أنا ممتنّة جداً لأننى، رقصت معه على المنصّة. |
O zaman ben de, o sahnedeyken senin birisiyle buluştuğunu söylerim. | Open Subtitles | إن فعلت هذا سأخبره أنّك تواعد شخص آخر بينما هو على المنصّة. |
Kürsüde doğru yargıçların oturacağından emin olmalıyız. | Open Subtitles | علينا الإطمئنان لبقاء القضاة الصالحين على المنصّة! |
Angela, lütfen, sadece kürsüye çık ve kurbanı teşhis ettiğini söyle. | Open Subtitles | (أنجيلا)، أرجوكِ إصعدي على المنصّة وقولي أنّكِ حدّدتِ الضحيّة |
Seni kürsüye çıkarmayı, tartışmalıyız. Kesinlikle, çıkar beni. | Open Subtitles | -سنناقش أمر وضعك على المنصّة |
Russ. kürsüye çıkar beni. | Open Subtitles | -دعهم يضعوني على المنصّة |
Beni kürsüye çıkarabilirsin. | Open Subtitles | -يمكنكَ وضعي على المنصّة |
Teşekkürler. Seni sahnede görmeyi özleyeceğim. | Open Subtitles | شكراً، سأفتقد رؤيتك على المنصّة |
sahnede yemek zorunda olmadığın birkaç restoran biliyorum. | Open Subtitles | ...أنا فعلاً أعرفُ بعضَ المطاعم .حيث لستِ مضطرّة لأن تأكلي على المنصّة |
New York Balesinin 21 yaşındaki yıldızı sahnede fenalaştı. | Open Subtitles | {\pos(192,210)}نجمةُ باليه بعمر إحدى وعشرين سنة قد انهارت على المنصّة |
Buraya uğrarım hep gelip insanların sahnede kıvranmalarını izlerim. | Open Subtitles | ,انا دائماً أحاولُ أن أتوقّفَ هنا في طريقي ,تعلم , في مزرعة (رانش) هنا .أشاهد الناسَ تصبحُ مرضى بدنيّاً على المنصّة |
Milhouse, sahnede bana katılır mısın? | Open Subtitles | هلاّ انضممت لي على المنصّة يا (ميلهاوس)؟ |
Şimdi, Kürsüde konuştuğu zaman... Başkan Mitchell'ın bir eli her zaman ceketinin cebindedir. | Open Subtitles | فعندما يقف على المنصّة يضع الرئيس (ميتشل) دائماً يده في جيب سترته |