"على المنضده" - Translation from Arabic to Turkish

    • masaya
        
    • masanın üzerinde
        
    • masanın üzerine
        
    • masada
        
    • tezgahta
        
    • masasında
        
    • Tezgahın üstünde
        
    masaya yatırmak için tam 4 hastabakıcı uğraştı. Open Subtitles لقد تطلب أربعة ممرضين لنضعه على المنضده فقط
    masaya yatırmak için tam 4 hastabakıcı uğraştı. Open Subtitles لقد تطلب أربعة ممرضين لنضعه على المنضده فقط
    Um, marul ve domatesler masanın üzerinde. Open Subtitles لقد تركت الصودا في السياره الخس .. والطماطم على المنضده ساعدي نفسك ..
    O ve zenci, dirsekleri üzeri tebeşirlenmiş bir masanın üzerinde bir gün ve bir gece geçirmişlerdi. Open Subtitles إستغرقت المصارعه بينه و بين الزنجى " " ... يوما و ليله و مرفق أيديهما لا يتجاوز خط مرسوم بالطباشير .. " " على المنضده
    İsteyebileceğinizi düşündüm ve masanın üzerine koydum. Open Subtitles لذا وضعتها على المنضده
    Rush'dan Rennes'e, sadece masada küçük bayraklar dikmek için. Open Subtitles أحضر مسرعا إلى رين لأحرك بعض الاعلام على المنضده
    Teorik olarak, tezgahta kimse yokken insanlar parayı görür, Open Subtitles نظرياً, الناس ترا مال على المنضده ولا احد بالجوار
    Belki herkesin tuvalet masasında 28 santimlik dildo vardır. Open Subtitles ربما الجميع يملك قضيب مطاطي 11 بوصه على المنضده المجاورة للسرير
    Not: yemeğin buzdolabında ve sana en sevdiğin pastadan aldım Tezgahın üstünde. Open Subtitles العشاء بالثلاجة ولقد احضرت لك كعك المفضل إنها على المنضده
    Soyunun! Çantalarınızı masaya bırakın. Open Subtitles أخلعوا ملابسكم , ضعوا حقائبكم على المنضده
    Şey, çok geç kaldım. En azından onu masaya koyabilirdin. Open Subtitles حسنا أنا تأخرت يمكنك على الأقل وضعه على المنضده
    Siz de hissettiniz mi, masaya bırakınca? Open Subtitles هل شعرت بذلك عندما وضعناه على المنضده ؟
    Yemekleri, aile tarzı sunmuyorlar. Böylece konuşurken bir yandan şuursuz biçimde yemiyorsunuz. Yemekleri tezgahda sunuyorlar ve oradan masaya getiriyorlar. TED بدلا من خدمة نمط الآسرة , حيث يمكنك أن تأكل بعدم أكتراث وأنت تتحدث , يحضرونه على المنضده , يضعون الطعام بعيدا , ثم يحملونه الى الطاوله .
    Onu masaya koyalım. Open Subtitles سوف نضعه على المنضده
    Dirseğin masanın üzerinde olsun. Hemen böbürlenme. Open Subtitles ضع مرفقك على المنضده
    Şükürler olsun. Su masanın üzerinde. Open Subtitles شكرآللسماء,الماء على المنضده
    Kutuyu masanın üzerine koy. Open Subtitles ضع الصندوق على المنضده
    Kilit taşını masanın üzerine koy. Open Subtitles ضع حجر العقد على المنضده
    Hastayı öldürmüş Sonra Doktor Raszeja... ve tüm ordakiler masada bırakmışlar hastayı Open Subtitles أطلقوا على المريض الراقد على المنضده ثم أطلقوا على دكتور رازيجا و كل شخص آخر كان متواجدا أهذا يضحك ؟
    Kostüm giyerek yemek pişirmek ve tezgahta dans etmek zorunda kaldım. Open Subtitles يجب ان اطبخ بزى خاص وارقص على المنضده
    Khasinau mutlaka masasında kalmalı. Open Subtitles تأكد من وجود كازانو على المنضده
    Tezgahın üstünde Bedavadır. Open Subtitles على المنضده إنه مجاناً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more