Zor kısmı ben halledeceğim. Adamı Sedyeye koymama yardım et yeter. | Open Subtitles | أنا سأعتني في ما يحدث فقط ساعدني لحمله وضعه على النقالة |
Boynunu sarın, suratını temizleyin. Oturur vaziyette Sedyeye koyun ve gözlerini de açın. | Open Subtitles | ضمـّد عنقه ونظـّف رأسه وضعه على النقالة بحيث يكون جالساً وافتح عينه |
Onu bir Sedyeye koyup kurtarma aracına taşımayı başardık. | Open Subtitles | تمكنا من وضعها على النقالة ونقلها إلى سيارة الإنقاذ |
O Sedyede yatan kokmuş ceset muhtemelen bir sonraki başkanımız olacaktı. | Open Subtitles | ذلك الذي على النقالة سيكون رئيسنا القادم |
Seni Sedyede öyle görünce ve ambulansa kaldirdiklarinda kendimi çok kötü hissettim. | Open Subtitles | عندما رأيتهم يضعونكِ على النقالة ومن ثم في سيارة الإسعاف يا إلهي، شعرت بشعورٍ سيء للغاية |
Elliott ringi Sedyeye bağlanmış şekilde kırık bir çeneyle terk etmişti. | Open Subtitles | اليوت ترك على النقالة وجهه للارض و فكه مكسور |
Belki onu Sedyeye yaslasak iyi olur. | Open Subtitles | ربما يجب أن نجعله يتكئ على النقالة |
Pekala. Onu hemen Sedyeye almalıyız. | Open Subtitles | حسنا، سنحاول رفعه على النقالة بسرعة |
Geberdiğini biliyorum tamam mı, boğazını sarın ve kafasını temizleyin sonra da şu Sedyeye yatırıp s*ktiğimin gözlerini açın. | Open Subtitles | ريتشي)، إنه ميت) - أعلم أنه ميت، حسناً؟ - ضمـّد عنقه ونظـّف رأسه وضعه على النقالة بحيث يكون جالساً |
Sedyeye alıp hastaneye götürelim. | Open Subtitles | لنضعه على النقالة ونقله للعيادة |
- Sedyeye yatırın. | Open Subtitles | ـ ضعها على النقالة ـ شريانها تعرض للقطع |
Sedyeye koyun. | Open Subtitles | ضعوه على النقالة |
Onu Sedyeye koyun. | Open Subtitles | ضعوه على النقالة. |
Sedyeye alın. | Open Subtitles | احمله على النقالة |
Beyefendi, hemen Sedyeye yatın! | Open Subtitles | سيدي, استلقي على النقالة حالا! |
Sedyeye yatmanız gerek. Teşekkürler. | Open Subtitles | أريدك أن تستلقي على النقالة. |
Sedyede buldum. Kurşun koluna girip çıkmış. | Open Subtitles | وجدت هذه على النقالة اخترقت ذراعها |
Sedyede yatıyordu. | Open Subtitles | كان على النقالة |
Kim'in bedenini Sedyede gördüm. | Open Subtitles | ورأيت جثتها على النقالة |
Büyük kan kaybının yan etkilerinden biriyse, sınır bir bakış açısı vermesi, bu yüzden bir Sedyede olduğumu beş sent boyutunda koni görüşüne sahip olduğumu hatırlıyorum. Başımı çeviriyordum sonra St. Vincent Hastanesine vardık, koridorlardan hızla geçiyorduk, ışıkların uzaklaştığını gördüm ve bunun gibi özel efektli hatıralar. | TED | وإحدى الآثار الجانبية من فقدان كمية ضخمة من الدم هو ضعف الرؤية الجانبية ولذا فأنا أتذكر أنني كنت على النقالة ولدي رؤية محدودة جداً بحجم مخروط قطره قطر عملة صغيرة، وكنت أحرك رأسي ووصلنا إلى "سانت فنسنت"، ومسرعين إلى أسفل هذا الممر، وأنا أرى الأضواء تذهب، وأثر غريب من الذكريات مثل ذلك. |