"على الورق" - Translation from Arabic to Turkish

    • kağıt üstünde
        
    • kağıt üzerinde
        
    • kağıda
        
    • Kâğıt üstünde
        
    • kâğıt üzerinde
        
    • kağıdın üzerine
        
    Tamam, evlilik özünde sahte olabilir ama kağıt üstünde gerçek. Open Subtitles أوكي الزواج قد يكون وهمياً معنوياً ولكنه حقيقي على الورق
    kağıt üstünde İngilizim ama ülkelerle pek ilgilenmem. Open Subtitles أنا بريطاني على الورق لكني لا أؤمن بالبلدان كثيراً
    oturup bunları kendine söylesen daha mantıklı gibi kağıt üstünde mantıklı, ama işletim sisteminde değil. Open Subtitles يبدو أن من الأفضل أن تجلسا أنتما الاثنان وتتحدثا يبدو ذلك جيدا ً على الورق لكنني لا أفوز فيهن
    kağıt üzerinde güzel görünüyor, ama orada kabul görecek bir kağıt değil. Open Subtitles ، الآن، يبدو هذا جيداً على الورق لكن الأسطول هناك ليس ورقى
    Evet. kağıt üzerinde iyi durmuyordu, tamam ama işi polisler yüzünden bırakmadım. Open Subtitles أجل, مظهرها لم يكن جيداً على الورق لم أتوقف بسبب تحقيقات الشرطة
    Bir kağıda bir şeyler karalamanın elektronik versiyonu. TED هذا مشابه للرسم على الورق يتم القيام به في الإلكترونيات.
    Her bir ayakta bir tane ve her bir kolda iki tane olan model, Kâğıt üstünde, yeterli ağırlık olacağını gösteriyordu. TED نموذج محرك لكل ساق واثنان لكل ذراع، كان ذلك على الورق يمثل دفعا كاف.
    Belki ona bir not yazarım. kâğıt üzerinde son derece ikna ediciyim. Open Subtitles ربما يمكنني أن أكتب له رسالة أستطيع ان أكون واضحة على الورق
    kağıt üstünde göründüğünden daha iyi biridir, Sayın Yargıç. Open Subtitles انه افضل من انه يبدو على الورق ، ياسياده القاضى
    Onu konuşurken dinlerken aklıma Büyük Scott Strauss paradoksu geliyordu kağıt üstünde bu kadar iyi ve mükemmel bir kişiliği olan biri, nasıl bu kadar sıkıcı olabilir? Open Subtitles الإستماع إليه يتحدث كان يذكرني بمفارقة سكوت سترايس الرائعة كيف يمكن لشخص يبدو جيداً جداً على الورق
    İlişkini kağıt üstünde yürüyor gibi gösterebilirsin, ama esasında bu büyük bir yalan. Open Subtitles ربّما تجعل مظهر علاقتك حسنًا على الورق لكنّها في مكنونها كذبة.
    Çünkü kağıt üstünde ikimize bakınca varsayımlarda bulunmak kolay. Open Subtitles لأنك ترى كلانا على الورق .. و يسهل القفز للإفتراضات
    kağıt üstünde veya başka bir şekilde buraya ait olmadığımı biliyorum. Open Subtitles وأعرف أنني لا أنتمي إلى المكان على الورق ولا بأي طريقة أخرى
    İnsanlara, bunun sadece kağıt üstünde oturmak istemeyen şiiri yarattığını söylerim, o şiir genelde duyulmayı isteyendir, bizzat şahit olunmayı isteyen. TED و أنا أقول للناس أنه ينطوي ضمن كتابة الشعر فنحن لا نريد فحسب أن نجلس على الورق ، ان شيئاً في الشعر يتطلب منه ان يكون مسموع الصوت وان يكون مجسد بالشخص
    Bak, üzücü olduğunu biliyorum, ama gerçekten sadece kağıt üzerinde evliyiz. Open Subtitles أعلم أنه أمرٌ مزعج لكن للأمانة ما زلنا متزوجين على الورق
    kağıt üzerinde görünmeyen bir bağlantı var mı onu araştırın. Open Subtitles و تفقدا وجود شيء يربط بينهم غير موجود على الورق
    Ama Hindistan'ın sokakları epey tozludur, ve ne kadar çok toz havada uçuşursa, beyaz kağıt üzerinde neredeyse görebilirsiniz, ama yapışkan bir kısım da var, bir yapıştırmayı tersine çevrimişsiniz gibi. TED في الهند هناك الكثير من التراب في الشوارع, وكلما كثر الغبار وارتفع في الهواء كلما امكنك مشاهدة ما على الورق الابيض, يوجد هناك ذلك الجزء اللاصق كالذي تجده في الصقة المقلوبة.
    Bu yüzden kağıda uygulanmış halini göstermek için bir video hazırladık. TED إذن، قمنا بتحضير فيديو لنريكم تطبيقها على الورق.
    Ama onu tam anlamıyla kavrayana ve kağıda dökene kadar içkilerin etkisi geçer ve her şey bir serapmış gibi ortadan kayboluverirdi. Open Subtitles و لكن قبل ان امسكها و أضعها على الورق يزول أثر الشراب و يتلاشى كل شيء كأنه سراب
    Kâğıt üstünde İngilizim ama ülkelerle pek ilgilenmem. Open Subtitles أنا بريطاني على الورق ,لكني لا أؤمن بالبلدان كثيراً
    Ama bazen Kâğıt üstünde iyi görünen şeyler gerçek hayatta işe yaramaz. Open Subtitles لكن أحيانًا ما يبدو مبشّرًا على الورق يفشل في الحياة الحقيقيّة.
    Evet, çılgınca biliyorum ama vücudunuz bir molekülün kâğıt üzerinde neye benzediğini umursamaz. TED أعلم أن ذلك قد يبدو جنوناً ولكن جسمك لا يهتم بشكل الجزيء الذي يبدو عليه على الورق
    kâğıt üzerinde ideal koca olmadığımı biliyorum. Open Subtitles أعلم بأني على الورق أنا لست الزوج المثالي
    Saçlarını tararken kağıdın üzerine ne olduğunu bilemediğim kırmızı renkte bileşik bir maddeye ait zerreler döküldü. Open Subtitles عندما كان يجمع صلاجة رئيس الشعر، لقد لاحظت عدة البقع الحمراء من مركب معروف السقوط على الورق.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more