Tamam çocuklar, toplanın bakayım. Şimdi, dinleyin. üç atış hakkımız daha var. | Open Subtitles | حسناً ، أولاد ، تجمعوا الآن إستمعوا حَصلنَا على ثلاث جولاتِ أضافية |
Tamam. üç yıl ve 50 milyon ceza. Hepsine lanet bir çek yazmış. | Open Subtitles | حصل على ثلاث سنوات وغرامة خمسون مليون دولار , وكتب لهم شيكات بذلك |
üç kere orgazm olduktan sonra her biri aynı. 4. | Open Subtitles | هو نفس واحد عِنْدي بعد الحصول على ثلاث هزاتِ جماع. |
üç yıl için anlaşma yapmaya çalıştı. Hakim 10 yıl verdi. | Open Subtitles | إعترف للمساومة على ثلاث سنوات سجن، حكم عليه القاضي بعشر سنوات |
üç ayrı genç erkeği kendi annelerini katletmeleri için etkiledi. | Open Subtitles | لقد اثرت على ثلاث اولاد مراهقين مختلفين ليقوموا بذبح ابائهم |
Yakınlarda oturan ve suç geçmişi bulunan üç tane merhum yakını tespit ettim. | Open Subtitles | لقد تعرفت على ثلاث ورثة يعيشون محلياً و لديهم تاريخ من جرائم العنف |
Günde üç öğün yemek yiyecekler başlarında çatıları, sıcak odaları olacak. | Open Subtitles | يحصلون على ثلاث وجبات يوميًّا سقف فوق رؤوسهم زنزانة جميلة دافئة |
Sana bir şey daha diyeyim üç Oscar kazanan ilk kişi ben olacağım. | Open Subtitles | و دعيني أخبرك بشيء آخر أنا سأكون أول شخص يحصل على ثلاث أوسكارات |
Zaman nedeniyle, üç strateji üzerine odaklanmak istiyorum. | TED | حسنا، من أجل الوقت، أريد أن اركز على ثلاث استراتيجيات. |
Ve bunu Başkan Lula'nın herkesin günde üç öğün yemesini kendisine hedef olarak belirlemesinden sonra geniş çapta yapıyorlar. | TED | وهم يفعلون هذا على مستوى ضخم بعد أن أعلن الرئيس لولا هدفه لضمان أن يحصل كل فرد على ثلاث وجبات باليوم. |
üç notadan oluşan basit bir melodi -- T, E, D. | TED | لحن بسيط جدا يعتمد على ثلاث نوتات تي , اي , دي |
Şiddetli fırtına ve sellere uyum sağlamak ile başlayarak üç grup örneği paylaşmak istiyorum. | TED | أود أن أطلعكم على ثلاث امثلة، بدئاً بالتأقلم مع عواصف شديدة وفيضانات. |
Bir yılda kaç dakika olduğuna böldüğümüzde her dakika için üç yeni makaleye tekabül ediyor. | TED | لنقسم هذا على عدد الدقائق في السنة، وستحصلون على ثلاث أوراق بحثية كل دقيقة، |
Cihaz kapatıldığında verilerin kaybolmaması için veriler, üç ana türü olan uzun süreli saklama aygıtlarına transfer edilmelidir. | TED | يتم الاحتفاظ بالبيانات طالما الجهاز في حالة العمل يتوجب نقلها إلى ذاكرة طويلة الأمد والتي تأتي على ثلاث أنماط أساسية. |
üç boyutlu çalışma için, sizin alan ve zaman algınızı kullanarak. | TED | للعمل على ثلاث ابعاد, مع تصوراتك بالنسبة للمساحة والوقت |
Kuleye tırmanıp ona ulaşmak için Etik üç enerji akımı kullanmalı. | TED | للوصول إليها، يتوجب على إيثيك الصعود على ثلاث خطوط طاقة للصعود إلى البرج. |
Büyük bir ödül için, şimdi üç tane aldılar. | TED | مكافأة كبيرة، الآن يحصلون على ثلاث حبات. |
üç öğün yemek ve yağlı ekmek veriyorlar. | Open Subtitles | أَحصل على ثلاث وجبات جيدة وزبد حقيقيِ على خبزِي. |
Fresk yapımı için günde üç öğün yemek ve şimdi de bir eskiz için 25 dolar. | Open Subtitles | إننى أحصل على ثلاث وجبات فى اليوم من أجل رسم جدارية و الآن ، 25 دولاراً ، أشكرك من أجل الرسم |
Tabiî Japonlar beşikten mezara üç ya da dört ana öğretiyle yetiştirilirdi. | Open Subtitles | كان اليابانيين ينشأون على ثلاث أو أربع حقائق أساسية تلازمهم حتى الموت وهى : |