"على جدران" - Translation from Arabic to Turkish

• duvarlarında
• duvarına
• duvarında
• duvarlarını
• duvarındaki
• duvarlarına

6000 yıllık hikayecilik tarihinde, mağara duvarlarında avcılığın anlatılmasından Facebook duvarlarında Shakespeare'in anlatımına kadar gelindiğini farkedeceklerdi.
أدركوا أنه خلال 6000 سنة من سرد القصص، انتقلوا من وصف القنص على جدران الكهف إلى وصف شكسبير على جدران الفيسبوك.

Ben de bir süre her gece yatarken, sabah giyinirken o koca mor çiçeklerin, odamın duvarlarında nasıl görüneceğini hayal etmeye çalışmıştım.
لذا حاولت أن أتخيل كيف ستبدو .. هذه الورود البنفسجية الكبيرة .. على جدران غرفتي .. كل ليلة عندما أغفو وأنام

Sadece bu binanın duvarına onun adına bir yıldız yaptırmayacağım.
أنا فقط لا إحياء ذكرى له على جدران هذا المبنى.

Liderlerimizin taşaklarını müzenin duvarına asacaklar.
سيقومون بتعليق خُصى زعمائنا على جدران متحف

Tıbbi çizimler, toplumun karşısına sadece bir muayenehanenin duvarında çıkıyor.
وبالنسبة للعامة، يمكن مشاهدة الرسومات التوضيحية الطبية بشكل سلبي فقط على جدران مكتب الطبيب.

Kelimenin tam anlamıyla, duvarlarını çizdim, kartona modelledim, ve biz içeri girip kestik, ve bazı şeylerin yanlış olduğuna karar verip çıkarıp taktık.
لقد قمت حرفيا بالرسم على جدران المقطورة نسختها على ورق مقوى كنا ندخل ونقطع، نقرر أن أمر ما خاطئ نخرجه، نعيده

Demek okulun duvarındaki resimlerin arkasında sen varsın.
اذا انت وراء الرسومات التي على جدران المدرسة

Çünkü o, bizim hapishane duvarlarına resim çizen yanımıza hitap ediyor.
لحديثه للجانب الذي يُصر بداخلنا على أن يرسم على جدران السجون

duvarlarında ve evlerinde bana sarılmış olarak çekilen fotoğrafları bulunurdu.
ولعلّقوا صوراً كبيرة لي على جدران منازلهم

Mağara duvarlarında neler yazdığını bana söylerseniz o korumayı sizin vakfınıza bağışlarım.
لو يمكنك أخباري ما المكتوب على جدران الكهف سأوافق على تسليم الإشراف لمؤسستك

Stüdyonun duvarlarında Lila Archer ve Natalie Ryan'ın yüzlerce fotoğrafının olduğunu biliyoruz.
نعرف ان معك مئات الصور لليلى آرتشر وناتالي ريان على جدران الاستديو خاصتك

- Evet, hastane bloklarının duvarlarında görmüştüm.
أجل، رأيت اسمه على جدران جناحات المستشفى

Ama fısıldayanlar olacak ve tuvalet duvarlarında şirret yorumlar olacak.
لكن سيتكون هناك وسوسة وقد تكون هناك بعض التعليقات الحقيرة مكتوبة على جدران المرحاض.

Doğrusu, 70'lerin ortasında benim gibi bir biomühendis için büyük fırsatlar yoktu özellikle İtalya'da ve böylece ben Birleşik Devletler'den ve Floransa Üniversitesinden bazı araştırmacılarla duvar resimlerinde inceleme başlatmaya karar verdim Vasari tarafından süslenen 500'ler Salonunun uzun duvarlarında kayıp Leonardo'yu aramak üzere.
حسنا في منتصف السبعينات لم يكن هناك فرص جيدة للمهندسين البيولوجيين امثالي خصوصاً في ايطاليا ولذلك قررت مع بعض الأبحاث من الولايات المتحدة الامريكية وجامعة فلورانس للبدء في التحقيق في الجداريات صممت من قبل فازاري على جدران طويلة لقاعة الخمسمائة للبحث عن مفقودة ليوناردو

Gizli dosyalar dokuz kez hacklenmiş, Ulusal Güvenliğin güvenlik duvarına dört saldırı olmuş.
تسع اختراقات لملفات سرية، أربع هجمات على جدران حماية وكالة الأمن القومي

Mağara duvarına resmedilen kurallara yani.
القوانين المرسومة على جدران كهفنا

Ama Suzuki kendi kanıyla Meat Cute'un duvarına John Deaux yazmadı.
لكن (سوزوكي) لم يكتب بدماءه (جون دو) على جدران "متجر اللحم"

Tapınağın duvarına kazınmış bir çete sembolü vardı.
مرسومة على جدران معبدكم

Bak, kendini bir mağara duvarında yazan kehanetlere bağlayamazsın.
انظر، لا تستطيع أن تسمح لنفسك بالتأثر من أجل نبوءات كتبت على جدران الكهوف

Ayrıca kemerin duvarlarını da desteklemiş olacağız.
ولكنها أيضاً تضيف الدعم على جدران الضريح

O mağara duvarındaki bir hikaye sadece.
إنها فقط قصة على جدران الكهوف

Kimsenin orasını tutup hareket çektiğini görmüyorum ya da tuvalet duvarlarına ağza alınmaz şekillerde resimlerini çizdiklerini.
أنتم تعلمون الرسم و الكتابة على جدران الحمامات برسوم و كتابات لا أخلاقية