"على حاسوبه" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bilgisayarında
        
    • Bilgisayarını ele
        
    Üç günde Bilgisayarında profesyonel bir ışık şovu yaptı Open Subtitles لقد عمل كل العرض الإحترافي الخفيف على حاسوبه في ثلاثة أيام و
    Niçin baktığımdan emin değilim, muhtemelen bugün olan her şeyin yüzünden, fakat Bilgisayarında bir şeyler buldum. Open Subtitles لا أدري لماذا اتصل، ربما بسبب كل الأمور التي تحدث اليوم ولكني عثرت على شيء على حاسوبه
    Lütfen, her erkeğin, Bilgisayarında iğrenç bir klasörü vardır. Open Subtitles أرجوكِ، كل شاب لديه ملف مُقرف على حاسوبه
    Bu adamın Bilgisayarında çocuk pornosu varsa ve biz yanlış bir şifre girersek bu, bütün harddiski silecek bir virüsü devreye sokabilir. Open Subtitles إن كان هذا الرجل لديه فيديو إباحي للأطفال على حاسوبه وكتبنا كلمة المرور الخاطئة فربما يسبب فيروس يمسح كامل القرص الصلب
    Bilgisayarını ele geçirdiler. İçine sızman lazım. Open Subtitles لقد حصلوا على حاسوبه علينا أن نقتحم
    Asistanımın Bilgisayarında benimle ilgili tüm bilgiler var. Open Subtitles مساعدي لديه كل معلوماتي الشخصية على حاسوبه
    Eğer o bunu bir kızdan ya da denemekte olduğunu bir çeşit uyuşturucudan kaptıysa. belki Bilgisayarında bir bunun hakkında bir kayıt vardır. Open Subtitles حسناً، إن أصابته به فتاة أو مخدرات كان يجربها، فقد يكون ذكر لذلك على حاسوبه.
    Bilgisayarında yüzlerce ön yazı ve özgeçmiş buldum. Open Subtitles لقد وجدتُ المئات من الرسائل والسير الذاتيّة على حاسوبه.
    Ayrıca Bilgisayarında da bazı şüpheli e-postalar bulduk. Open Subtitles كما وجدنا بعض الرسائل الإلكترونيّة المشبوهة على حاسوبه المحمول.
    Bilgisayarında senin resmin var. Bu çocuğun şartlı tahliye memuruyum. Open Subtitles إنه يضع صورة لكِ على حاسوبه انا ضابط تدريبه.
    Araştırma yapması gerekiyordu. Belki evinde notlar ya da Bilgisayarında bir şeyler olabilir. Open Subtitles يجب أن يملك شيئا للتفتيش، يمكن أن يكون ملاحظات أو شيئا مـا على حاسوبه.
    Bilgisayarında çocuk pornosu ve Ben tarafından çekilen gizli fotoğraflar. Open Subtitles وجدوا مواد إباحية على حاسوبه وصور خاصة التقطها هو لـ بين
    Savunma Bakanlığı oturumunuzdan şifreli bir mesaj, onun Bilgisayarında bulundu. Open Subtitles رسالة مُشفرة من حسابك في وزارة الدفاع تم العثور عليها على حاسوبه الشخصي
    Bilgisayarında gizli istihbarat belgeleri olup geçen hafta öldürülen sadece o. Open Subtitles إنه الوحيد الذي قُتل الأسبوع الماضي و موجود وثائق سرية على حاسوبه
    Ona verdiğiniz dosyayı Bilgisayarında gördüm. Open Subtitles لقد رأيت الملفات التي أعطيتها له على حاسوبه الشخصي
    Bilmiyorum ama çocuğun Bilgisayarında barut izi vardı. Open Subtitles أنا لا أعلم لكن الفتى لديه بارود على حاسوبه
    Bombası var. Bilgisayarında barut izi vardı. Open Subtitles لديه قنبله , ألفتى لديه بارود على حاسوبه
    Dizüstü Bilgisayarında, geçen yaz kötü giden klinik denemelerin verilerini buldum. Open Subtitles كُنت أطلع على حاسوبه الشخصي ووجدت بيانات تتعلق بالتجارب السريرية التي لم تنتهي نتائجها على خير الصيف الماضي
    Ne kadar şanssızsın ki bu adam Bilgisayarında çok detaylı bir gider raporu tutmuş. Open Subtitles لسوء حظك ، احتفظ ذلك الرجل بتقرير مُفصل للغاية عن مصروفات على حاسوبه الشخصي ، كما يفعل المُحاسب
    Bilgisayarında bir şema falan yok. Open Subtitles لا خطط أو مخططات للبناء على حاسوبه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more