"على خلاف" - Translation from Arabic to Turkish

    • farklı olarak
        
    • Yoksa
        
    • dışında
        
    • nın aksine
        
    • Öbür türlü
        
    • 'in aksine
        
    Standart ikili sistem bilgisayarlardan farklı olarak kuantumlar veriyi hassas lazerlerle iletir. Open Subtitles متسترين عنها على خلاف الحواسيب العادية يستعمل الكوانتوم الليزر الدقيق لنقل البيانات
    Kendisinden önce gelen bütün popüler kültür fenomenlerinden farklı olarak, bilgisayar oyunları gerçekten makinenin bir parçası olmamıza izin veriyor. TED على خلاف أي ظاهرة ثقافية قبلها الألعاب التلفزيونية تسمح لنا بأن نكون جزء من الآلة
    Yoksa bu yıllar sana normal insanlarda olmayan bir güç mü verdi? Open Subtitles ام اعطوك بعض الاهتمام على خلاف الرجال العاديين
    Yoksa kalırımdaki kuşlar gibi olur sonumuz. Open Subtitles على خلاف ذلك، سوف ينتهي بنا المطاف مثل تلك الطيور الصغيرة على الرصيف،
    Bunun oldukça zor olmasının nedenlerinden biri, uzaylılar ve dinazorlar dışında, insan yüzüne her gün bakıyor olmamızdır. TED ونجد أن أحد الاسباب التي جعلتها صعبة وذلك على خلاف صور الكائنات الفضائية والديناصورات أننا نرى الوجوه البشرية يومياً
    Treblinka'nın aksine, buradaki istasyon kampın bir parçası. Open Subtitles على خلاف تيربيلينكا المحطة هنا جزء من المعسكر
    Bütün gece uyumadık ama Öbür türlü bir hafta sürerdi. Open Subtitles كنا مستيقظين طوال الليل، ولكن سيكون قد اتخذت الاسبوع على خلاف ذلك.
    Julia Hill'in aksine, Holmes'un ormanı, kendisi bir ağaç kurtarmış olsa da, kesilmişti. Open Subtitles على خلاف جوليا هيل , غابة هولمز سوّيت... ... معذلكأنقذت شجرة ردود العملاقة.
    Diğer kalıntı yapılardan farklı olarak apandis her zaman zararsız değil. Tehlikeli biçimde iltihaplanabilir. TED على خلاف البنى اللاوظيفية الأخرى، الزائدة الدودية ليست دائمًا غير ضارة— يمكنها أن تصبح ملتهبةً بشكل خطير.
    İngiltere'nin Yunanistan'dan farklı olarak gerçek bir mitolojisinin olmaması ne garip değil mi? Open Subtitles أليس شيء فضولي، رغم ذلك، على خلاف اليونانيين، بأن إنجلترا لا تملك أساطير حقيقية؟
    Ve, senin ülkenden farklı olarak, idamlar bir hafta içinde yerine gelir. Open Subtitles و على خلاف بلدك الأحكام تنفذ فى خلال أسبوع
    Memelilerden farklı olarak büyüme hızları ısıya bağlıdır. Open Subtitles على خلاف الثدييات, فإن نسبة نموهم متأثره بدرجة الحرارة
    Ancak banyan ağacı altındaki bir kişiden farklı olarak tüm kamusal şirketler bir dizi yasal kararlar sonucu tuhaf ve rahatsız edici bir nitelik kazanacak şekilde yapılandırılmışlardır. Open Subtitles انها ليست مجرد مسألة تجارية. لكن على خلاف شخص ما تحت شجرة راسخة جميع الشركات طرحت للتداول
    Bazı insanlardan farklı olarak , ben bu radyo istasyonunu önemsiyorum. Open Subtitles على خلاف بَعْض الناسِ، أنا إهتمّْ بهذه محطةِ الإذاعة.
    Yoksa bizi tahliye ederlerdi. Open Subtitles على خلاف ذلك, أنـهم يريدون منا أن نخلي المكان.
    Denemek zorundayım. Yoksa herkes ölecek. Open Subtitles عليّ المحاولة، الجميع سيموتون على خلاف ذلك.
    Yoksa bunu nasıl hissedeceksin ki? - Frizbi! Open Subtitles لأن على خلاف ذلك ، فانك ستشعر بذلك
    Tok'ra, Cheyenne Dağı'nın aksine, üssün dışında koruma olmadığını söylüyor. Open Subtitles على خلاف جبال شايان التوكرع يقولون انها غير محميه
    Ama bunların dışında 23 kilometrekare arazi üzerindeki bir bina. Open Subtitles لكن على خلاف ذلك، انها مجرد بناء آخر في منطقة ميل مربع الثلاثة.
    Ama Hz. İsa'nın aksine, Hz. Muhammed Allah'ın Oğlu değildir. Open Subtitles لكن على خلاف المسيح محمد لم يكن إبن الرب
    Gülmeniz gerekiyor. Öbür türlü ırkçıymışım gibi gözüküyor. Open Subtitles من المفترض أن تتضحكوا على خلاف ذلك، يبدو هذا عنصرياً
    Öbür türlü sadece düşüp ölen biri olacaktı. Open Subtitles حسناً، على خلاف ذلك كان مجرد رجلٍ مُلقى
    Warrick'in aksine ben, kanıtım olmadan suçlamada bulunmam. Open Subtitles حَسناً، على خلاف Warrick، أنا لا أَجْعلُ accusationsuntil عِنْدي برهانُ.
    Sahte Kraliçeniz Elizabeth'in aksine. Open Subtitles على خلاف المحتالة الملكة (اليزابيث)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more