Ortaokuldan lise 3. sınıfa kadar şu soda çeşmesinin başında oturduğum her saat için bir dolar alsaydım keşke. | Open Subtitles | أتمنى لو كنت حصلت على دولار نظير كل ساعة جلستها هنا من المدرسة المتوسطة وحتى السنة الثالثة في الثانوية |
Söyle bakalım Bobby, Haftada bir dolar kazanmaya ne dersin? | Open Subtitles | قل لي، كيف تحب ان تحصل على دولار كل اسبوع؟ |
Her depresyona girdiğimde ve babam beni rahatlatmadığında bir dolar biriktirseydim... | Open Subtitles | ؟ في الحقيقة، إن حصلت على دولار عند إحباطي كل مرة ولم يخفف أبي عني.. |
Soda makinesi için bir dolar alabilir miyim? | Open Subtitles | هل يمكنني الحصول على دولار من أجل ماكينة الصودا؟ |
Keşke bir hatun bunu her söylediğinde, bir dolarım olabilseydi. | Open Subtitles | صاح لو حصلت على دولار في كل مرة أسمع فيها فتاة تقول هذا |
Güzelim, onu her yapışımda kenara bir dolar atsam zengin olmuştum. | Open Subtitles | عزيزتي، لو كنت أحصل على دولار في كل مرة قمت بفعل ذلك، |
Bunu her söylediğinde bir dolar ayırsaydım bütün robot bacak fabrikasını satın alırdım. | Open Subtitles | إن حصلت على دولار مقابل كل مرة قلت ذلك كنت سأشتري مصنع للسيقان الآلية |
Olan bu. Kadınlar bana bunu söylediğinde onlardan bir dolar alsaydım şayet... | Open Subtitles | إذا حصلت على دولار على كل مرة قالت إمرأة لي هذه الجملة... |
Hayatım, bunu her duyduğumda kenara bir dolar atsaydım... | Open Subtitles | ليتني أحصل على دولار مقابل كل مرة أسمع فيها هذا |
Hey, Bu akşam clubla bunlardan biriyle gelen herkes için bir dolar alıyorum. | Open Subtitles | أنا سأحصل على دولار على كل شخص . يأتي إلى النادي الليلة و معه من هذه |
Bu kıza, ruj için bir dolar verir misiniz? | Open Subtitles | هيي هل يمكن للفتاة أن تحصل على دولار لأحمر الشفاه؟ |
Günlük bir dolar ile yaşamaktan başka neyde iyisin? | Open Subtitles | ما الذي يمكنك فعله بجانب العيش على دولار في اليوم؟ |
Bokstan bir dolar bile kazanmadığım sürece hayatımı bağışlayacaklardı. | Open Subtitles | بأنهم سيعفون عن حياتي مقابل أنني لا احصل على دولار واحد من الملاكمة. |
Şimdi varsayalım ki sanatçı satılan her kayıt için bir dolar alsın, masraflar hariç. | Open Subtitles | لنفترض أن الفنان يحصل على دولار مقابل كل أغنية بيعت بقابلية أقل للترجيع |
1970'den bu güne kadar, açlık seviyesinde yaşayanların yüzdesi, günde bir dolar ya da daha azıyla yaşayanlar -enflasyon göz önüne alınarak tabii- O yüzde azaldı. %80 oranında azaldı hem de. | TED | منذ سنة 1970 إلى الآن، إن نسبة سكان العالم التي تُعيش في مستويات الجوع، تعيش على دولار أو أقل في اليوم، طبعا مع التعديل اللازم لحساب التضخم، هذه النسبة انخفضت بنسبة 80 بالمائة. |
Matsa'yı bulana bir dolar vereceğim. | Open Subtitles | و من يجد الخبز سوف يحصل على دولار |
Ve kazandığın her kuruşu elinden almak için dava açacağım bunu hayatımın görevi yaptım bir daha asla ama asla ben 90 sentini almadan bir dolar bile kazanamayacaksın. | Open Subtitles | وسأقاضيك وآخذ منك كل قرش جنيته في حياتك وستكون مُهمتي في الحياة أن أحرص على أن تكون غير قادر على الحصول على دولار واحد لأنني سآخذ 90 قرشاً من الدولار الذي ستجنيه |
Ve siktiğimin Jerry Dantana'sı da tek bir dolar bile almayacak! | Open Subtitles | و جيري دانتانا, لن يحصل على دولار |
Eğer her sperm için bir dolarım olsaydı, odam dolarlarla sarılı olurdu. | Open Subtitles | إذا حصلت على دولار مقابل كل حيوان منوي غرفتي ستكون مغطاة بالعملات النقدية |
Eğer her seferinde bir baykuş, seksi bir adama döndüğünde bir dolarım olsaydı, ben... | Open Subtitles | إن حصلت على دولار لكل مرةٍ أرى فيها بومة تتحول لرجل مثير، لأصبحت غنيــّ... |
Yani her top bulduğumda bir dolarım mı olacak? | Open Subtitles | أأحصل على دولار لكل كرة أجدها ؟ |