"على رؤية" - Translation from Arabic to Turkish

    • görebilirsin
        
    • görmek için
        
    • görmeye
        
    • görmeyi
        
    • görebilme
        
    • görebildim
        
    • i görmekte
        
    • görebilirim
        
    • bir görüntü
        
    • görebileceksin
        
    • görebilmek
        
    Düşmanın silah taşıyorsa görebilirsin. Oh . Open Subtitles سوف تكون قادرا على رؤية إذا كان العدو يحمل سلاحا
    Daha iyi görmek için kesiği genişletmeliyiz. Open Subtitles علينا أن نوسع هذا الشق لنحصل على رؤية أفضل
    Nereye gidiyor bunlar? Biz bu şeyleri tabaklarımızda görmeye alışkınız, peki tabağımıza olan yolculukta kaybolan yiyeceklere ne oluyor? TED ماذا يحل به في نهاية الأمر؟ اعتدنا على رؤية الطعام على صحوننا، لكن ماذا عن كل الطعام الذي يُفقد في الوسط؟
    O sırada, neden o cesedi görmeyi bu kadar çok istediğimi bilmiyordum. Open Subtitles في ذلك الوقت لم أعرف لماذا كنت مصراً على رؤية الجثة
    Hayaletleri görebilme yeteneğim sayesinde benim için özel kişiyi ilk karşılaşmada fark edebildim. Open Subtitles ربما، بفضل قُـدرتي الخاصة على رؤية الأشباح تعرّفتُ على شخص مُميّز بالنسبة لي و تمسكت بهِ فوراً
    Çünkü şu an seninle burada oturuyorken uzun zaman sonra ilk defa kendim için herhangi bir gelecek görebildim. Open Subtitles لأن الجلوس معك الان, هو اول مرّة لي لأكون قادرة على رؤية اي نوع من المُستقبل لنفسي
    - Jimmy, buraya gel bir dakika. - Evet, Johnson Kardeş'i görmekte kararlıyız. Open Subtitles "نعم , نحن ننوي على رؤية الأخ "جونسون
    Önümüzdeki 25 yılın beysbol şampiyonlarını bile görebilirim. Open Subtitles ساكون قادراً على رؤية من سيفوز فى المسابقات العالمية على مدى الـ25 عاماً القادمة.
    O halde X-ışınıyla bakıp, temiz bir görüntü almalısın. Open Subtitles حسنًا لابدّ أنْ تصوره بالآشعة لنحصل على رؤية واضحة من ذلك
    Ve rüyalar görüş sergilediklerine göre onların gerçekten ne önemsediklerini görebileceksin. Open Subtitles و بالوقت الذي يحلمون فيه ستفتح بصيرتكِ لتكوني قادرة على رؤية بماذا هم يهتمون حقاً
    Başka bir hediye daha verildi. Bu da geleceği görebilmek ve geri dönmek ve farklı yaşamak. TED و منحت هدية أخرى، و هي القدرة على رؤية المستقبل والعودة والعيش بشكل مختلف.
    Böylece arkadaşlarını dansederken görebilirsin. Open Subtitles ستكونين قادرة على رؤية . أصدقائك وهم يرقصون
    Böylece arkadaşlarını dansederken görebilirsin. Open Subtitles ستكونين قادرة على رؤية . أصدقائك وهم يرقصون
    Gözlerini aç, belki bir şeyler görebilirsin ahmak! Open Subtitles إفتحي عيونك وقد تكوني قادرة على رؤية شئ أيّتها الغبيّة
    Mahkemede bu kaset gösterildiğinde suratlarındaki ifadeyi görmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا أطيق صبراً على رؤية النظرة التي ستعلو وجوههم حين عرضنا لهذا بالمحكمة
    Her şey içinde sekiz görmek için kendimi zorlardım. Open Subtitles كنتُ أجبر نفسي على رؤية أشياء في ثمان مرات
    Ve modellerimizde neyin eksik olduğunu görmeye yardım eden de bu. TED وهذا ما يساعد على رؤية المفقود في نماذجنا.
    Niles, babamla Amerika'yı görmeyi kabul ettiğimde 5 yıldızlı otellerde kalacağımızı düşündüm. Open Subtitles نايلز، عندما وافقت على رؤية أمريكا مع أبي اعتقدت أنها ستكون في منتجعات خمسة نجوم
    Ve içimizden kimin ölümü görebilme şansı daha yüksek? Open Subtitles ومن منا, كما يبدو, قادراً على رؤية الموتى؟
    Toneri'nin jutsu'sunu içinden çıkardığımda anılarını görebildim. Open Subtitles عندما سحبتُ جيتسو تونري من داخل جسدك. كنتُ قادرًا على رؤية ذكرياتكِ.
    -Evet, Johnson Kardeş'i görmekte kararlıyız. Open Subtitles "نعم , نحن ننوي على رؤية الأخ "جونسون
    Aslında şu vahşiyi görebilirim diye düşündüm. Open Subtitles في الحقيقة ، إعتقدت أنني قد أكون . قادرة على رؤية الرجل الطائش
    Daha iyi bir görüntü almaya çalışıyorum. Open Subtitles أنا أحاول الحصول على رؤية أفضل
    Her şeyi görebileceksin. Open Subtitles ستكون قادراً على رؤية كُل شيء.
    Geleceği görebilmek ve ona göre davranmaktır ve benim yaptığım da budur. Open Subtitles المقدرة على رؤية المستقبل و التعامل معه و هذا ما أفعله

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more