Birisi şakağında ve diğeri avuç içinde. | Open Subtitles | واحد على صدغه، وثالث على راحة يده. |
Birisi şakağında ve diğeri avuç içinde. | Open Subtitles | واحد على صدغه، وثالث على راحة يده. |
Birisi şakağında ve diğeri avuç içinde. | Open Subtitles | واحد على صدغه، وثالث على راحة يده. |
Bu oda harbi kötülük dolu. Olin otellerin verimli yaratıklara konfor sağlamakla ilgili olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | أولين قال لي أن "الفنادق كلها تعتمد على راحة الزوار الخصبة.." هذه جمله رائعة.. |
Olin otellerin verimli yaratıklara konfor sağlamakla ilgili olduğunu söylemişti. Güzel bir söz. | Open Subtitles | أولين قال لي أن "الفنادق كلها تعتمد على راحة الزوار الخصبه.." هذه جمله رائعه.. |
Hey, bir mola verebileceğini düşündüm. | Open Subtitles | مرحباً ، اعتقدت أنه يُمكنك أن تحصل على راحة |
avuç içinde, sıçramış kan lekesi var. | Open Subtitles | هناك إنتشار دم على راحة اليد |
Sabahtan beri ne mola verdik, ne yemek yedik. | Open Subtitles | لم نحصل على راحة , ولم نحصل على غذاء |
Çalışıyordum. Biraz mola verip temiz hava alayım diye çıktım. | Open Subtitles | -حسناً , أنا كنت أعمل , فقط خرجت لأحصل على راحة و بعض الهواء . |