Bayım, karın ve kızın için endişelendiğinden mi gitmiyordun? | Open Subtitles | آجاشي، هل مازلت غير قادر على الذهاب لأنك قلِـق على زوجتك و إبنتك؟ |
karın bir otel odasında ölü olarak bulunmuş olduğundan beri. | Open Subtitles | لقد عثرو على زوجتك ميته في غرفة في الفندق |
Yüzbaşı, Eşiniz doğuma bu kadar az bir zaman kala böyle bir geziye çıkmamalıydı. | Open Subtitles | أيها القائد، ما كان على زوجتك السفر في تلك المرحلة المتأخرة من الحمل |
Eşiniz için ne kadar üzgün olduğumu söyleme fırsatı bulamamıştım. | Open Subtitles | لم تسنح لي الفرصة مطلقا لأعبر لك لك عن مدى أسفي.. على زوجتك |
Kabul etmediği işi, karına tekrar teklif etmemi mi istiyorsun? | Open Subtitles | تريد مني أن أعرض على زوجتك نفس الوظيفة التي رفضتها |
Bir şekilde kendini çipin amacının karını bulmana yardım etmek olduğuna kendini inandırmışsın. | Open Subtitles | لقد أقنعت نفسك بطريقة ما أن غرض الشريحة أن تساعدك للعثور على زوجتك |
Narkotik için karınızı izliyordunuz. | Open Subtitles | كُنت تتجسس على زوجتك لمصلحة مكافحة المخدّرات |
Aptalca hareket ettim ve karının yasını düzgün bir şekilde tutmanı engellediğim için pişmanlık duyuyorum. | Open Subtitles | لقد تصرفت بحماقة وندمت أنني لم أمنحك الفرصة لتحزن على زوجتك |
Bu talihsiz bir olay ama lanet olsun, karın tutuklandı. | Open Subtitles | الأمر صعب ولكن حسنا، لقد تم القبض على زوجتك. |
Sadece umalım ki, kendin ve tatlı küçük karın üzerindeki kontrolün daha iyi olsun. | Open Subtitles | دعنا نأمل بأنك تملك سيطرة أكثر على نفسك مما كانت لديك على زوجتك الجميلة |
Söylediklerimizi yap yoksa, ... Orlando'daki eski karın ve çocuklarının hayatı çok kısa olur | Open Subtitles | عليك أن تقوم بما قيل لك، أو أن حياتك ستكون قصيرة وسريعة على زوجتك السابقة وأطفالك في أورلاندو |
karın ele geçirildikten sonra avcı olmaya karar verdin. | Open Subtitles | و قد أصبحت صياداً بعد أن تمّ الاستحواذ على زوجتك |
S.ktiğin kendi karın olmalıydı. | Open Subtitles | يجب أن تحصل على زوجتك الخاصة لتفعل هذا بها |
Eşiniz bu sabah ölü bulundu. | Open Subtitles | عثرنا هذا الصباح على زوجتك قتيلة. |
Eşiniz gelip ifade vermeli. | Open Subtitles | يجب على زوجتك أن تنزل لتدلي بأقوالها |
Eşiniz de kötü durumda. | Open Subtitles | أرى تأثير هذا على زوجتك |
Bir kere karına yalan söylediysen, tek çıkış yolu iki kat yapmaktır. | Open Subtitles | المرة التي تكذب فيها على زوجتك المخرج الوحيد منها هو انخفاضك أكثر |
Ölmüş karına bir damla ağlamaz mısın? | Open Subtitles | ماذا؟ لم تبك على زوجتك المتوفاه تركت لك رسالة من العالم الآخر |
Etrafa sordum ama kimse karını onun vuracağını söylemiyor. | Open Subtitles | انا استعلمت عنه ولكن لم يذكر احد انه اطلق النار على زوجتك |
Eski karını gözaltına almışlar. O da, işin içindeymiş, galiba. | Open Subtitles | لقد قبضوا على زوجتك السابقة للتو إنهم يقولون لي كانت بالداخل تعمل على الأمر |
Kendi öz çocuğunu öldürmek için karınızı suçlamanız ona ve anısına grotesk bir ihanetti. | Open Subtitles | إلقاء اللوم على زوجتك لقتل أطفالها كانت خيانة بشعة لها ولذكراها |
Ahmed, karının yasını tutuyorsun. Seçimi düşünmenin zamanı değil. | Open Subtitles | (أحمد)، أنت في حداد على زوجتك هذا ليس وقتا مناسبا للتفكير في الانتخابات |