Ne burası Leman Sokağı'ndaki karakol ne de ben Edmund Reid'im. | Open Subtitles | هذا ليس بيت المحطة على شارع ليمان، ولا أنا إدموند ريد. |
Elm Sokağı'ndaki kitap deposunda iş buluyor. | Open Subtitles | في مستودع على شارع الدردار في دار المحفوظات للكتب |
Aslında, ben 14. caddedeki, Ed'in Pazarlık Bodrumu'nda .mutfak eşyaları satan bir dükkanda çalışıyorum. | Open Subtitles | ممم , حسنا , بالواقع أنا أعمل في الأدوات المنزلية على شارع 14 في تسوية ايد |
Kasabanın yeni şerifi olarak ana caddedeki esnafları tanımaya çalışıyorum. | Open Subtitles | بصفتي المأمور الجديّد في البلّده، إنيّ أحرص أن أتعرف على كل أصحاب المحلات الذين على شارع البلّده الرئيسي. |
Öğrenmenin bir yolu var. Bu gece Colomb caddesinde bir yürüyüş yap. | Open Subtitles | :هناك طريقة واحدة لمعرفة ذلك امش الليلة على شارع كولمبس |
Saat 01.00. Bu saatte neden Mountain caddesinde yürüyordun? | Open Subtitles | إنه الواحدة مساء يا عزيزتي فلماذا كنتي تمشين على شارع ماونتين في هذه الساعة ؟ |
Neredeymiş? Bulunduğun yerden 3 blok güneyde, 22. sokakta. | Open Subtitles | على بعد ثلاث تجمعات سكنية من موقعك على شارع 22 |
- Elena'nın Jackson caddesindeki Midtowner Motel ile herhangi bir işi varmıydı? | Open Subtitles | هل كان لالينا عمل في فندق وسط المدينة على شارع جاكسون ؟ |
Crawford Sokağı'ndaki, tabi. Mantıklı. Plan ne? | Open Subtitles | على شارع كراوفورد هذا شيئ مفهوم , ما الخطة ؟ |
Mesarska Sokağı'ndaki şu yeni apartmanda. | Open Subtitles | (انها على شارع (ميسارسكا في ذلك الصف الجديد من المباني |
- Demek Astrid'i bu yüzden takip ettiler. Ping-On Sokağı'ndaki Ming Che. | Open Subtitles | هكذا لحقا بـ(أستريد)، (مينغ تشيه)، على شارع (بينون). |
Peki ya Willard Sokağı'ndaki mavi Ford? | Open Subtitles | على شارع ويلارد |
- E Sokağı'ndaki mi? | Open Subtitles | على شارع (إي)؟ |
42. caddedeki eski tiyatroyu dümdüz etmek hakkında sana verdiğim ruh haline ne oldu? | Open Subtitles | ما حدث لذلك المزاج اللذي أعطيتك... حول هدم المسرح القديم الذي على شارع 42؟ |
81'ci caddedeki oturduğumuz daireyi düşünüyordum. | Open Subtitles | كنت أفكّر في شقتنا على شارع 81 |
Siz 34.caddedeki Mucize'den bahsederken kulak misafiri oldum. | Open Subtitles | لم أستطع إلا أن أستمع مصادفة لكي وأنت تذكرين "معجزة على شارع 34" . |
Arthur Leigh Allen, Fresno caddesinde annesinin bodrumunda yaşıyordu. | Open Subtitles | آرثر لاي ألين عاش في سرداب امه على شارع فريسنو |
Siebert caddesinde bir dükkan buldum. Sizi yönlendirmemi ister misiniz? | Open Subtitles | وجدت واحدا على شارع سيبريت أتريدني أن أوجهك؟ |
Piggly Wiggly Highland caddesinde değil. | Open Subtitles | بيجلي ويجلي ليس على شارع هايلاند |
Bu akşam sizi arayıp buraya çağıran dedektifler evinizin önündeki sokakta bekliyorlardı. | Open Subtitles | المحققين الذين إستدعوك إلى هنا كانوا ينتظرون على شارع منزلك |
sokakta ve olası tüm çıkış güzergâhlarında birer ekibimiz var. | Open Subtitles | و فريق على الطريق العسكري, و آخر على شارع 26 الشمالي, كل مخارج الطرق المحتملة |
Mutton caddesindeki gaz fabrikasıyla komşuyuz. Onlara makul bir ücret ödedim. | Open Subtitles | نحن بجانب مصنع الغاز الذي على شارع موتون ، أدفع لهم أجور متواضعة. |
Bırakalım Capitol caddesindeki tüccarlar ekonomik krizi hissetsinler. | Open Subtitles | (ميدغارإيفرز) فلندع التجار على شارع (العاصمة) يشعروا بالسرقة اللإقتصادية. |