"على شيء ما" - Translation from Arabic to Turkish

• Bir şeyler
• şeye
• Bir şey mi
• şey üzerinde
• Bir şeylerin
• Bir şeyin üstüne
• Sen bir şey görüyor

Babamın bu alette ne yaptığını öğrenmem lazım çünkü Bir şeyler karıştırıyor.
ماذا مان ابى يفعل على هذا الشيء؟ لانة ينوى على شيء ما

Kullanılabilir bir kanıt bırakmayacağım fakat o Bir şeyler buldu.
لن أترك أية أدلة نافعة ولكنها عثرت على شيء ما

Bir şeye bir trilyon dolar harcamak -- bu muhafazakar bir anlayış değil.
أن تنفق تريليونا من الدلارات على شيء ما -- تلك ليست نظرة محافظة.

Bir şey mi buldun? Evet, şuna bak.
عثرت على شيء ما - أجل ألقي نظرة على هذا

Sana yardım edebilecek bir şey üzerinde çalışıyoruz. Seni düzeltecek bir şey.
نحن نعمل على شيء ما ربما قد يُساعدك، يجعلك تتحسن

Evet bahsetmediğini biliyorum ama Bir şeylerin peşinde.
أجل ، أعرف ذلك ، ولكنه ذكر قد يريد أن يحصل على شيء ما

Bir şeyin üstüne etiket yapıştırdıktan on dakika sonra etiket düşüyordu.
أضع علامة على شيء ما وبعد 10 دقائق تنخلع.

Buraya ne kadar çabuk gelmiş. Bu aklına Bir şeyler getirmeli.
وصل لهنا بسرعة,لا بد أن هذا يدل على شيء ما

- Belki Bir şeyler yiyebiliriz.
حسناً ، ربما يمكننا الحصول على شيء ما لنأكله

Ee, Bir şeyler kazanmak için bir şeylerden vaz geçmeliyiz.
يجب دائما التخلي عن شيء للحصول على شيء ما

Öyleyse Bakan için Bir şeyler bulabileceğimize inanmıyorsun?
أنت لا تظن أننا سنعثر على شيء ما من أجل الوزير؟

Bir şeye dikkatinizi vermek: Kolay değil, değil mi?
التركيز الشديد على شيء ما ليس أمراً سهلاً، أليس كذلك؟

Güneş sistemindeki dışsal cisimlerin hepsi bir şeye göre tepki veriyordu.
إن كل هذه الأجسام في النظام الشمسي الخارجي كأنهم في ردة فعلٍ على شيء ما.

- Bir şey mi buldun?
ماذا , هل حصلت على شيء ما ؟ نعم .

Bir şey mi?
لتعثروا على شيء ما

Bir şey üzerinde çalışıyorduk. Sana göstermemize izin ver.
لقد كنا نعمل على شيء ما دعنا نريك فقط

Bakın, bir şey üzerinde çalışmama izin verin. Hemen geri döneceğim.
أنظر ، دعنى أعمل على شيء ما سأعود اليك

Seni Bir şeylerin üzerinde çalışırken görmeyi severdim.
كنت احب الطريقه النظره البعيده بعينيكِ عندما كنا نعمل على شيء ما

Sıradaşı Bir şeylerin olacağını biliyordum.
عرفتُ أنني مقبلة على شيء ما غير عادي معك.

Bilmiyorum, dostum. Bir şeyin üstüne bastım.
لا اعلم يا رجل لقد دست على شيء ما

Oh, yaralandım! Bir şeyin üstüne bastım. Buraya gel.
لقد دست على شيء ما