"على شيئاً" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir şey
        
    • bir şeyler
        
    Sana eşit gizemli bir şey beni ve odaklı gelmesi gerektiğini düşünüyorum. Open Subtitles أعتقد أنه يجب أن تأتي معي و تركّز على شيئاً يكافئه غموضاً
    En azından kayıtları dinleyip anayasaya uygun bir şey bulmaya çalışmayacak mısınız? Open Subtitles إلا تريد على الأقل أن تقرأة الدعوة .. لكي تتمكن من العثور على شيئاً دستورياً؟
    - Dünya'ya giden yolumuz gibi temel bir şey hakkında şüpheler uyandırdığını anlıyor musunuz? Open Subtitles هل تدركين بأن هذا مشكوك به على شيئاً ما كقاعدة ذهابنا للأرض ؟
    Selam. Hâlâ evdeyim. bir şey mi buldun? Open Subtitles مرحباً، مازلت بمنزلها، هل عثرتي على شيئاً ما ؟
    Bu adamlar burada dolanıp etrafa bir şeyler düşürmekten... daha fazlasını yapmak için eğitilseler iyi olur. Open Subtitles هؤلاء الفتيان من الأفضل لهم أن يتدرّبوا على شيئاً ليقوموا به .. أكثر من وقوفهم هنا و إسقاطهم للأشياء.
    Beni asıl kızdıran şey kardeşinin çocuklarla bir şey yapmanın ne kadar vakit aldığı konusunda hiçbir fikrinin olmaması. Open Subtitles .الأمرالذييضايقنيبأنأخاكِ . ليس لدية أية فكرة كم نستغرق من الوقت لندرب الأطفال على شيئاً ما
    bir şey olmadığına dair bir rapor daha verelim sonrada bir şeyler yemeye gidelim. Open Subtitles إذن نكتب بالتقرير أنّنا لم نجد شيء ثمّ بعدها نحصل على شيئاً ما نأكله.
    Tanıdığım bir adam yapmadığı bir şey için 27 yıl yatmış. Open Subtitles ثمة شخصاً ما أعرفه، قضى حكماً بسبعةً وعشرين عاماً على شيئاً لم يفعله.
    bir şey bulunca beni arayın. - Eliminden geleni yapıyoruz. Open Subtitles ـ أتصلوا بي عندما تتحصلون على شيئاً ـ نعمل ما في وسعنا
    "İyi bari en azından birisi hamilelikten güzel bir şey çıkarabilmiş." Open Subtitles الشخص السعيد يحصل على شيئاً مفيداً بعيداً عن هذا الحمل
    Elimizde bir şey olmadığını söylediğini biliyorum ama yakın zamanda bir şeyler bulsak iyi olur. Open Subtitles انا اعرف انكى قُلتى اننا لم نحصل على شىء , لكن من الافضل ان نعثر على شيئاً ما قريباً
    - Çünkü buradan size bir şey çıkmaz. Open Subtitles لأنكم لن تحصلوا على شيئاً هنا ولكننا عطشى
    Fiziksel kanıt yok. Ama elimizde bir şey var. Open Subtitles لا توجد أدلة مادية ولكننا نلنا على شيئاً آخر
    İstediğin bir şey için ağlaman gerekiyor, ahmak herif. Open Subtitles يفترض أن تبكي على شيئاً تريده أيها الأحمق
    bir şey vermeden bir şey alamazsın sanırım bunu söylemek yeterli olacaktır... Open Subtitles ماذا يعنى ذلك ؟ لا يُمكنكِ الحصول على شيئاً من لا شئ، لذلك الأمر مُكلفاً.
    Tamam, koruma için bir şey bulmanız gerek. Open Subtitles حسناً، يجب عليك العثور على شيئاً لإستخدامه كغطاء
    Çünkü bana bir şey getirmeni istiyorum... Open Subtitles لإننى أريدكِ أن تحصلى لي على شيئاً ما
    Ya bilmiyordu ama öğrenmek üzereydi ya da NCIS'in yapacağı tutuklamayla riske atılmayacak kadar büyük bir şey biliyordu. Open Subtitles إما أن لم يعرف أننا إقتربنا من الإكتشاف أو كان ينوي على شيئاً كبيراً أن محاولة الإعتقال من مركز التحقيقات كانت ستعرض للخطر
    Haklısın ama gelmişken bir şeyler denemelisin. Open Subtitles حسنا ، أنت محق ، لكن في الوقت نفسه أنتِ ينبغي لك أن تحصلي على شيئاً ما.
    Haklısın ama gelmişken bir şeyler denemelisin. Open Subtitles حسنا ، أنت محق ، لكن في الوقت نفسه أنتِ ينبغي لك أن تحصلي على شيئاً ما
    Bize karşı bu kadar iyi davranmasının tek bir nedeni var, o da bir şeyler elde etmek için bunu bir fırsat olarak görüyor. Open Subtitles سبب كونه لطيفاً معنا أنه يراها فرصة للحصول على شيئاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more