264 milyon yıllık bir kayanın üzerinde oturduğumuzu biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلمين بأننا نجلس على صخرة عمرها 264 مليون عامًا؟ |
Bu-- bu tablo için, 8 saatimi bikini ile bir kayanın üzerinde harcadım. | Open Subtitles | هذه.. قضيت ثمان ساعات على صخرة بثوب سباحة بيكيني لأجل هذه اللوحة |
Ve kendini çölün bir köşesinde, bir kayanın üstünde oturuyor bulursun. | Open Subtitles | وتجد نفسك جالسا على صخرة في طرف الصحراء |
Normal bir insan gibi neden bir kayanın üstünde parçalamadın? | Open Subtitles | لماذا لم تحطّمه على صخرة كشخص عادي؟ |
Bir kayanın üstüne uzandım galiba. | Open Subtitles | أعتقد أني مستلقي على صخرة |
Ben çok merhametli olduğum için... seni bu masa kadar bir kayanın üzerine terkedeceğim... gemimi senin beyninin parçaları ile kirleteceğime. | Open Subtitles | وحيث أَننى مُحسنة جداً أنا سأتركك على صخرة بحجم هذه المنضدةِ بدلاً مِنْ أنْ انثر أدمغتَكَ عبر حاجزِي ، كما تَستحقُّ |
Derenin ortasında bir taşın üzerinde duruyormuş, sonra sular yükselmiş ve boğulacağını anlamış. | Open Subtitles | يَجْلسُ على صخرة في منتصفِ النهرِ والماءِ يعلو ، ويَعْرفُ أنّه سَيَغْرقُ |
Kenai, bugün ruh taşını alacağın için heyecanlı mısın? | Open Subtitles | كيناى ,هل انت متحمس للحصول على صخرة روحك اليوم؟ |
Bir sunağı andıran, kayanın üzerinde merkezine ortalanmıştır. | Open Subtitles | تم وضعها في منطقة ميتة على صخرة تشبه المذبح |
Hastalandıkları zaman bir kayanın üzerinde ayının biri suratlarını yerken ölüyorlar dünyanın çoğu bununla böyle baş ediyor. | Open Subtitles | عندما يمرضون هم فقط، هم يموتون على صخرة مع دب يأكل وجههم هكذا يتعامل معظم العالم مع الامراض |
Balık tutarken bir kayanın üzerinde bir bilezik buldum. | Open Subtitles | عندما كنت أصطاد وجدت سوّاراً على صخرة |
(Kahkahalar) Bir zamanlar bir kumsaldı. Bu tabloda, ressam John James Audubon bir kayanın üzerinde oturuyor. | TED | (ضحك) كان يوم من الأيام شاطئ، وهذه اللوحة مرسوم فيها جون جيمس اديبون، الفنان، جالسا على صخرة. |
Bir kayanın üstünde parçalayacağım. | Open Subtitles | سوف أحطّمه ، على صخرة |
Bir kayanın üstüne tünemiş. | Open Subtitles | وقف على صخرة |
Yatardım bir kayanın üzerine ve gökyüzünü seyrederdim, yıldızları. | Open Subtitles | كنت أستلقي على صخرة وكنت أحدق في السماء... في النجوم |
O lanet kayanın üzerine süzülüp kendi kafasını ezdi. | Open Subtitles | لقد انزلق على صخرة لعينة وسحق رأسه بها، |
Her koloni bir numara ile adlandırıldı ve... ...bir kayanın üzerine yazıldı. Her yıl oraya gider... ...bir önceki sene yaşayan kolonileri arar... ...ölmüş olanları ve yeni ortaya çıkanları haritaya işlerim. | TED | وكل مستعمرة لديها إسم، وهو رقم. مرسوم على صخرة. وأنا أذهب هناك كل عام للبحث عن جميع المستعمرات التي كانت على قيد الحياة في العام الماضي، ومعرفة تلك المستعمرات اتي ماتت، ووضع كل المستعمرات الجديدة على الخريطة. |
Nehrin ortasında, kağıt parçası büyüklüğünde bir taşın üzerinde, sandalet ve şortla, 80 derece sıcaklıkta, böyle görünen bir kaynağın orada takılı kaldım. | TED | لقد حوصرتُ على صخرة صغيرة حوالي حجم الورقة في صندل وسروال واسع، في النهر بدرجة حرارة 80 درجة مئوية وبدا الينبوع الحار قريبا من درجة الغليان. |
Kenai, bugün ruh taşını alacağın için heyecanlı mısın? | Open Subtitles | كيناى ,هل انت متحمس للحصول على صخرة روحك اليوم؟ |