Aynısı dostun Rooster için de geçerli. | Open Subtitles | وهذا الكلام ينطبق على صديقك الجيد روستر |
Ve dostun bay Healy'e göre, öylece oturup olan biteni seyrediyorlar. | Open Subtitles | (وإستناداً على صديقك مستر (هيلى فإنهم يجلسون بالخلف ويُشاهدون ما يحدث |
Arkadaşınız için çok üzgünüm. | Open Subtitles | أنا في غاية الأسف على صديقك |
Arkadaşınız için gerçekten üzüldüm. | Open Subtitles | . انا حقا آسف على صديقك |
Başkan arkadaşına baskı yapmadıkça bu kurulda olmaya hakkın yok. | Open Subtitles | ليس لديك الحق أن تكون على هذه المنصة إلى أن تمارس الضغط على صديقك المحافظ. |
Şu an arkadaşlarına ateş eden onun dostları. | Open Subtitles | أصدقاؤه هم من يطلقون النار حاليًا على صديقك. |
En iyi arkadaşını karını becerirken yakaladıktan sonra ateşlediğin iki mermi. | Open Subtitles | رصاصتين أطلقت من مسدسك بعدما قبضت على صديقك وضربت زوجتك |
Omaha'da eski dostun Durant'a rastladım. | Open Subtitles | عرجت على صديقك القديم "ديورانت"،في "أوماها". |
Eski dostun Jor-El'e merhaba demek ister misin? | Open Subtitles | ما رأيك أن تلقي التحيّة على صديقك القديم (جور-إل)؟ |
dostun Sonny artık seni hiç sevimli bulmuyormuş. | Open Subtitles | نفذ سحرك بالفعل, أعتقد على صديقك (سوني) |
Geçtiğinizi gördüm. arkadaşına da fotoğrafı göstermek istiyorum. | Open Subtitles | رأيتك تقود إلى هنا، أود عرض صورتها على صديقك |
Bak, sen burada kal ve küçük arkadaşına göz kulak ol. | Open Subtitles | نظرة، يمكنك البقاء هنا، إبقاء العين على صديقك قليلا. |
Şu an arkadaşlarına ateş eden onun dostları. | Open Subtitles | أصدقاؤه هم من يطلقون النار حاليًا على صديقك. |
Ofisi alabilmek için en iyi arkadaşını kandırıp kendini rezil etmesine izin verdiğin için mi bu kadar heyecanlısın? | Open Subtitles | إذا أنت مبتهج لأنك إحتلت على صديقك المقرب ليتصرف بحماقة فقط لتحظى بمكتب؟ |
Öfkene kapılıp en iyi arkadaşını harcama. | Open Subtitles | لا ترمي هذا على صديقك المفضل لأنك غاضب |