"على طريقي" - Translation from Arabic to Turkish

    • Yolumun üstünde
        
    • Yoldayım
        
    • Geliyorum
        
    • ulaşıyorum
        
    • yolumu
        
    • yoluma
        
    • yolumdayım
        
    • yolumun üstü
        
    • yolumun üstündesin
        
    Bu kasaba, devamlı Yolumun üstünde ve yemek için burada dururum. Open Subtitles تقع هذه البلدة على طريقي الذي أمر به دائماً وأتوقف هنا لتناول الطعام
    - Yolumun üstünde, o nedenle pek sorun değil. - Nerede senin işin? Open Subtitles إنّها على طريقي للعمل لذا إنّها ليست مسألة مهمّة وأين هو مقرّ عملك ؟
    gözün açık olsun Scully, ben Yoldayım Geliyorum. Open Subtitles حسنا، فقط يبقي عين خارجا، سكولي. أنا على طريقي.
    Nihayet başarıya ulaşıyorum Open Subtitles أشعر أني أخيراً على طريقي
    Pardon. Biraz yolumu şaşırdım da. Open Subtitles أوه، آسف، أنا فقط أصبحت مفقود صغير على طريقي في.
    Bayım sizce şimdi yoluma gitmem güvenli olur mu? Open Subtitles سيدي هل تفترض بأنّه آمن لي لكي تكون على طريقي الآن؟
    - Gel, yolumun üstü. Çantan ağır. Open Subtitles انكِ على طريقي كما أنكِ تحملين حقيبة ثقيلة و كبيرة
    Lori, yolumun üstündesin. seni işine bırakabilirim. Open Subtitles (لوري) أنتِ على طريقي يمكنني إيصالكِ للعمل
    Yolumun üstünde olsaydı seni bırakırdım. Open Subtitles كُنت أود توصيلكِ إن كنتِ على طريقي.
    İşten eve giderken tam Yolumun üstünde. Open Subtitles أنها على طريقي من العمل للبيت
    Yolumun üstünde olduğunu söyledim. Open Subtitles قلتُ بأنك على طريقي
    O Yoldayım. İçeriye adımını attın mı içeridesin demektir. Open Subtitles - كلا, أنا على طريقي, عندما تنضمين إليهم فأنتِ معهم
    O Yoldayım. Bir kere girdin mi, girmişsindir. Open Subtitles - كلا, أنا على طريقي, عندما تنضمين إليهم فأنتِ معهم
    Geliyorum. Open Subtitles أَنا على طريقي.
    - Geliyorum! Open Subtitles - أنا على طريقي.
    Nihayet başarıya ulaşıyorum Open Subtitles أشعر أني أخيراً على طريقي
    Nihayet başarıya ulaşıyorum Open Subtitles أشعر أني أخيراً على طريقي
    yolumu bulmaya yardım eden büyüleyici yerlilerle tanıştım. Open Subtitles التقيت بعض السكان المحليين الساحر الذي ساعدني في العثور على طريقي.
    Kendimi hastalara tanıtıp, basit bir ameliyat yapıp, aileye iyi bir cenaze levazımatçısı önerip, yoluma gitme şansım yok. Open Subtitles لا يتوجب علي أن أعرف بنفسي إلى المرضى.. والقيام بجراحات صغيرة وأوصي العائلة بمجهز جنازات جيد وهذا كله يكون على طريقي
    Gel seni götüreyim. Zaten yolumun üstü. Open Subtitles دعيني أقلك إلى "غانديرتون" فهي على طريقي
    Ford, yolumun üstündesin. Open Subtitles "فورد"، منزلك على طريقي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more