Hiç akıllı bir kadınla ilişkisi oldu mu? | Open Subtitles | ألم يكن أبداً على علاقةٍ مع امرأةٍ ذكيّة؟ |
Eğer sana, onun bir ilişkisi olduğunu düşündüğümü söyleseydim, benim suçlu olduğuma ikna olurdun. | Open Subtitles | إذا كنت تعرف بأنني قد أشك بانها على علاقةٍ ما لكان لهذا أن يقنعك بأنني مذنب |
Kız arkadaşının adını öğren, birisiyle ilişkisi varmış. | Open Subtitles | اجعليه يذكر اسمًا لإحدى صديقاته، واحدة كان على علاقةٍ معها. |
İlişkisi yok. Kızı da öğrenmeyecek. | Open Subtitles | ولن يكون على علاقةٍ لا تعلم بها ابنته |
Çünkü Beşinci Kol ile bir ilişkisi olabilir. | Open Subtitles | لأنّه قد يكون على علاقةٍ بالرتل الخامس. |
İkimizin...bir ilişkisi var. | Open Subtitles | نحنُ على علاقةٍ سويّة |
Bildiğin gibi Stevens'dan yumurta toplayacağız ki sanırım seninle bir ilişkisi var. | Open Subtitles | أظنّك تعلمُ أنّنا سنحصدُ البويضاتِ الآن{\pos(194,215)} من (ستيفنز) والتي أظنّك على علاقةٍ بها{\pos(194,215)} |
Bay Vega ile herhangi bir ilişkisi olan doktor var mıydı? | Open Subtitles | أكان السّيّد (فيجا) على علاقةٍ ما مع أيّ طبيب؟ |
- Evet, Julia Sublette ile ilişkisi olduğundan endişeliydim. | Open Subtitles | حسناً، كنت قلقة بأنّ (دانيس) كان على علاقةٍ مع (جوليا سبليت) |
Tommy'nin bir ilişkisi varmış, yani eğer kız arkadaşını bulursak, onu da buluruz. | Open Subtitles | إن (تومي) على علاقةٍ غراميّة، لذا فإن وجدنا خليلته، سنجده. |
Lucian'in Connie Mallery ile ilişkisi mi vardı? | Open Subtitles | أكان (لوشن) على علاقةٍ بِـ(كوني ميلاري) ؟ |
- Evet, ama Dr. DeLaney, ...onun Dani ile ilişkisi vardı. | Open Subtitles | (ديلاني) هذا ، -أكان على علاقةٍ مع (داني)؟ |
Bugün Aria bana, geçen sene babasını bir öğrenci ile ilişkisi sırasında gördüğünü söyledi. | Open Subtitles | أخبرتني (آريا) اليوم أنّها قبضت على والدها و هو على علاقةٍ مع طالبه السّنه الماضيه |
Benimle bir ilişkisi olduğunu! | Open Subtitles | إنّها على علاقةٍ معي! |