"على فعلها" - Translation from Arabic to Turkish

    • yapabilecek
        
    • yapamazdım
        
    • yapmak için
        
    Bu şehir için yaptığımız her iyi şey yapabilecek gücümüzün olduğunu gösteriyor. Open Subtitles كل جيــد فعلــه للمدينــة فعلـها لأنـه يملك القــوة على فعلها
    Hadi ama, bunu yapabilecek tek kişi sensin. Open Subtitles بربك, إنكَ الوحيد القادر على فعلها.
    Çünkü bunları yapabilecek tek kişi senden başkası değildir. Open Subtitles لأنك الوحيدة القادرة على فعلها.
    Yerinde olsam ben de yapamazdım. Open Subtitles ما كنتُ قادراً على فعلها أيضاً لو كنتُ مكانكَ
    Ben bunu yapamazdım her gün bu yükü taşıyamazdım. Open Subtitles لم أقدر على فعلها أحيى مع عبء كل يوم
    Bunu yapmak için müsait olmayacağınızı biliyordum zaten. Open Subtitles لقد علمت أنك لن تكون قادراً على فعلها بأى حال
    Sessiz yapmak için kendimi eğittim. Open Subtitles لقد دربت نفسي على فعلها بطريقة هادئة
    Eğer Lee'ye tuzak kurulduysa, bunu yapabilecek tek kişi George'du. Open Subtitles - إن كيد لـ(لي)، فلقد كان (جورج) الوحيد القادر على فعلها -
    Ama sensiz yapamazdım. Open Subtitles لكني ما كنت لقدر على فعلها بدونك
    Chris orada elimi tutmasaydı, bunu asla yapamazdım. Open Subtitles {\cH9CFFFE}.. ما جرأتُ على فعلها من دون (كريس) تضمّ يدي
    "Sabah erkenden muhteşem April Ludgate'ten gelen kafein takviyesi olmadan bunu yapamazdım." Open Subtitles "لكن (دواير) حصل على بعض المساعدة في اصطياد الأبوسوم" "لم أكن قادر على فعلها بدون دفعة كافيين الصباح الباكر"
    Bu, annemin bunu yapmak için kullandığı yollardan biridir. Open Subtitles إنها الطريقة التي أعتادت أمي على فعلها.
    Çünkü benim istemediğim şeyleri yapmak için can atıyordu. Open Subtitles لانها كانت تقوم بامور لا اقدر على فعلها
    Bunu yapmak için uygun değildim. Open Subtitles كنت قادراً على فعلها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more