Bana bak yerden bitme. Yapman gereken şeyleri yaptığın için sana teşekkür etmeyeceğim. | Open Subtitles | اسمعني ايها الصغير ، لن أشكرك على قيامك بأشياء يفترض أن تفعلها |
Akıllı olduğun için ve doğru şeyi yaptığın için ödüllendiriliyorsun. | Open Subtitles | تكافأ على ذكاءك, و على قيامك بالشيء الصحيح |
- Evet. Benim için bunu yaptığın için çok teşekkür ederim Regina. | Open Subtitles | ريجينا، شكرا جزيلا على قيامك بهذا لي. |
- Bunu yaptığın için teşekkürler. - Önemli değil. | Open Subtitles | مهلاًً , شكراً لكِ على قيامك بالطهي لنا - على الرحب والسعه - |
Bunu yaptığın için teşekkürler Will. İsmin yukarıda harika görünecek. | Open Subtitles | شكراً على قيامك بذلك، يا (ويل) فإسمُك يبدو رائعاً بالأعلى |
Bunu yaptığın için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً على قيامك به. |
Bunu yaptığın için sağol. | Open Subtitles | شكراً على قيامك بهذا |
Bunu yaptığın için tekrardan sağ ol. | Open Subtitles | أشكرك ثانيةً على قيامك بهذا |
Bu yaptığın için teşekkürler. | Open Subtitles | مرحبًا، شكرًا على قيامك بهذا. |
Bu yaptığın için teşekkürler. Lafı bile olmaz. | Open Subtitles | مرحبًا، شكرًا على قيامك بهذا. |
Bunu yaptığın için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً لك على قيامك بهذا |
- Bunu yaptığın için sağ ol Russell. | Open Subtitles | -شكراً على قيامك بهذا يا راسل |
Rufus, bu kadar çabuk yaptığın için teşekkür ederim. | Open Subtitles | (روفس)، شكراً على قيامك بهذا سريعاً |
Nina, bunu yaptığın için çok teşekkürler. | Open Subtitles | (نينا)، شكراً جزيلاً على قيامك بهذا. |
Bunu yaptığın için teşekkürler dostum. | Open Subtitles | - شكراً على قيامك بهذا يا رجل |
Bunu yaptığın için teşekkür ederim. | Open Subtitles | -شكرًا على قيامك بالمهمّة . |