Sana teşekkür etmeye geldim... bu sabah bana yardım etmeye çalıştığın için. | Open Subtitles | لقد أتيتُ لأشكرك على محاولتك مساعدتي هذا الصباح |
Dürüst bir kalbin var. Bana yardım etmeye çalıştığın için sana hep minnettar olacağım. | Open Subtitles | وسأبقى دائماً ممتنّة على محاولتك لمساعدتي |
Ve işimi nasıl yapacağımı söylemeye çalıştığın için teşekkürler. | Open Subtitles | وشكرًا جزيلًا على محاولتك إملاء عليّ كيف أقوم بعملي. |
Boş ver Kyle, denediğin için ne kadar teşekkür etsem az. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أشكرك بما يكفي على محاولتك |
Önemli değil, denediğin için sağ ol. | Open Subtitles | أنا على ما يرام. شكراً على محاولتك. إنني فقط... |
Kapsamlı olmasına çalıştığın için sağ ol Annie, ama biyolojik durum ne olursa olsun bebeği Andre ve ben büyüteceğiz. | Open Subtitles | شكراً يا (آني) على محاولتك لجمع الأعراق و لكن بغض النظر عن أي مصادفة بيولوجيه فسوف أقوم أنا و (أندري) بتربيه هذا الطفل |
Beni öldürmeye çalıştığın için mi? | Open Subtitles | على ماذا , على محاولتك قتلي ؟ |
Telefonu açmaya çalıştığın için teşekkür ederim McGee. | Open Subtitles | شكرًا على محاولتك (الرد على المكالمة يا (ماكجي سأحضر بعض المناشف الورقية |
K, yardım etmeye çalıştığın için sağol fakat eve gideceğim, biraz düşüneceğim ve eşimin kız kardeşine ihmal ettiği e-maillerimi söyleceğim. | Open Subtitles | (ك)، شكراً على محاولتك للمساعدة ولكني عائد إلى المنزل لأقوم ببعض التفكير، وأخبر شقيقة زوجتي بأن تتجاهل كل رسائلي الإلكترونية |
- Yaparım, denediğin için seni suçluyorum. | Open Subtitles | أنا كذلك. أنا ألومك على محاولتك. |
Ama denediğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً على محاولتك |