Biliyor musun, garip bir şekilde, büyük bir gücün var. | Open Subtitles | 02. أتعرف، على نحو غريب لديك قوة أكثر من اللازم. |
İbrahim İshak'a ,Tanrı'nın ondan İshak'ı öldürmesini istediğini söylüyor ve İshak da, garip bir şekilde bunun sorun olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | أخبر إبراهيم ابنه إسماعيل أن الله أمره أن يقتله ولكن إسماعيل على نحو غريب يطمئنه ويقول له لا بأس |
- Ayrıca o İngiliz yani seksin garip bir şekilde kibar olacağını biliyorsun. | Open Subtitles | -فضلا ، إنه بريطاني لذا سيكون الجنس مهذبا على نحو غريب |
İlginç bir şekilde Day-Day'in kovulmasından dolayı kendim suçlu hissettim. | Open Subtitles | على نحو غريب أشعر أني المسؤول عن طرد داي داي اليوم |
İlginç bir şekilde, çok işime yaradı aslında. | Open Subtitles | على نحو غريب ساعدني لأعالج وأطهّر. |
Daha ilk tanıştığımız anda tuhaf bir biçimde size vuruldum. | Open Subtitles | منذ لحظة لقائنا وقد انجذبت إليك على نحو غريب. |
Galiba tuhaf bir biçimde bu işin içine çekildim. | Open Subtitles | أظنّني انجذبتُ إليه على نحو غريب... |
- garip bir şekilde iyiydin. | Open Subtitles | -كنتَ سلسـا على نحو غريب |