"على وشك الذهاب" - Translation from Arabic to Turkish

    • gitmek üzere
        
    • gidiyordum
        
    • gitmek üzereyiz
        
    • çıkmak üzereyim
        
    • çıkmak üzereydik
        
    • gitmek üzereydim
        
    • gitmeye hazırlanıyor
        
    • üzere olan
        
    • çıkmak üzere
        
    • çıkmak üzereyiz
        
    • gitmek üzereydik
        
    Yüksek riskli bir operasyona gizli ajan olarak gitmek üzere. Open Subtitles إنه على وشك الذهاب في عملية خطيرة للغاية
    ne güzel tesadüf, sizi girerken gördüm, bende gidiyordum. Open Subtitles أنا سعيد أننا إلتقينا لقد لمحتك وكنت على وشك الذهاب
    Dört tane birinci derece cinayet davasıyla mahkemeye gitmek üzereyiz. Open Subtitles نحن على وشك الذهاب إلى المحاكمة لـأربع حالات القتل من الدرجة الأولى
    Yanlış hatırlamıyorsam acele etmeliyiz çıkmak üzereyim. Open Subtitles لو ان ذاكرتى تعمل جيدا من الافضل ان نسرع لأنى اعتقد انى على وشك الذهاب
    Çıkmayacaktık da hatta. çıkmak üzereydik. Open Subtitles لم يكن لدينا موعد حتى, كنا على وشك الذهاب في موعد.
    Kardeşimi bilgilendirmeye gitmek üzereydim istersen sen de yapabilirsin. Open Subtitles إنني على وشك الذهاب لإخبار أخي أو ان كنت تفضل أن تقوم بذلك
    Bregan'a gitmeye hazırlanıyor. Open Subtitles انها على وشك الذهاب إلي (بريجن)
    O da tam o anda büyükannemle ilk kez tanışacağı buluşmaya gitmek üzere... Birbirlerini önceden tanımıyorlar. Open Subtitles و كان على وشك الذهاب لمقابلة جدتي علماً بأنهما لم يلتقيا من قبل
    Bu andaval Robotlar Güreşçilere Karşı'ya gitmek üzere ve evet, süper olacak. Open Subtitles هذا الغبي على وشك الذهاب لمشاهده الروبوتات ضد المصارعين
    Olan şey baloya gitmek üzere olmamız. Open Subtitles الذي يجري, أننا على وشك الذهاب إلى حفل تخرج.
    Ben de tam markete gidiyordum. Bir şeyler alıp çantama koyacaktım. Open Subtitles أنا على وشك الذهاب إلى المتجر لأشتري بعض الأشياء لأضعها في حقيبتي
    Greedo, Jabba'yı görmeye gidiyordum... Open Subtitles في واقع الأمر كنت على وشك الذهاب إلى جابا و إخباره
    - Havaalanına gitmek üzereyiz, neden? Open Subtitles نحن على وشك الذهاب للمطار لماذا ؟
    Ulusal bir televizyona çıkmak üzereyim. Open Subtitles انا على وشك الذهاب على شاشات التلفزيون العالمية
    Benim geçitten 200. seyahatimi kutlamak üzere göreve çıkmak üzereydik. Open Subtitles نحن على وشك الذهاب بـ مهمه إحتفاليه لي الرحلات الـ 200 عبر البوابة
    Tabii, ben de gitmek üzereydim, seni bırakırım. Open Subtitles بالتأكيد، كنت على وشك الذهاب يمكنني إيصالك
    Bregan'a gitmeye hazırlanıyor. Open Subtitles إنها على وشك الذهاب إلي (بريجن)
    O ünlü bir radyo spikeri bende batmak üzere olan rezil bir barın sahibiyim diye mi? Open Subtitles لأنه نوعاً ما مضيف مشهور في الراديو وأنا صاحب حانة للغوص هذا على وشك الذهاب للحضيض
    Bu Thom. O bir profesyonel çünkü ilk görevine çıkmak üzere. Open Subtitles هذا (توم) وهو الخبير لإنه على وشك الذهاب في أول مهماته
    Tatile çıkmak üzereyiz. Open Subtitles لا مزيد من التفكير نحن على وشك الذهاب إلى عطلة
    Malchus ve ben salona gitmek üzereydik. Open Subtitles أنا و"مالكس" كنا على وشك الذهاب إلى قاعة الحكمة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more