Size yapmak üzere olduğumuz şey babalarınıza, onların babalarına ve atalarınızın hepsine yapıldı. | Open Subtitles | ما نحن على وشك فعله بكم، حدث لآبائكم، وأبائهم من قبلهم وكل أجدادكم |
yapmak üzere olduğumuz için beni affedebilecek misin? | Open Subtitles | هل تستطيع المغفرة لي فيما نحن على وشك فعله |
yapmak üzere olduğum şeyin bir parçası olamazsın. | Open Subtitles | الذي أنا على وشك فعله لا يمكن أن تكون مشاركاً فيه |
yapmak üzere olduğum şey çok saçma ve mantıksız ama iç güdülerime güveniyorum. | Open Subtitles | ما أنا على وشك فعله ليس منطقي ولا عقلاني انه مجرد حدس |
yapmak üzere olduğum şey çok saçma ve mantıksız ama iç güdülerime güveniyorum. | Open Subtitles | ما أنا على وشك فعله ليس منطقي ولا عقلاني انه مجرد حدس |
Fakat yapmak üzere olduğun şey, yani sıkıntıda olan çok güçlü bir adamın evine girmek ve ondan bir şeyler istemek her daim beraberinde tehlikeyi de getirir. | Open Subtitles | و لكن ما أنتِ على وشك فعله بدخول بيت رجل قوى للغاية مع الكثير من الأشياء على المحك و تسأليه عن شئ ما |
Çünkü onu geri getireceğim ve yapmak üzere olduğun şeyi yapmanı istemedim. | Open Subtitles | لأنّي سأستعيدها "ولم أردك أن تفعلي ما أنت على وشك فعله الآن" |
Ancak yapmak üzere olduğunuz şeyden etkilenmeyecekmişiz gibi davranmayın. | Open Subtitles | لكن لا تعاملونا و كأن ما أنتم على وشك فعله لا يأثر بنا |
Ne yapmak üzere olduğunu düşün, ne hayatları bitireceğini. | Open Subtitles | فلتُفكر في ما هي على وشك فعله الحيوات التي ستقوم بإزهاقها |
Çok nazik yaklaştı. yapmak üzere olduğum şeye inanamıyorum. | Open Subtitles | كان لطيفاً جداً حيال الأمر لا أصدق ما كنت على وشك فعله |
"Tatlım... "yapmak üzere olduğun şeyin bedelini sana ödeyemem... | Open Subtitles | "عزيزتي، قد لا أتمكن من رد ثمن ما أنت على وشك فعله" |
yapmak üzere olduğumuz şey, bizi pek popüler yapmayacak. | Open Subtitles | وما على وشك فعله لا يجعلنا شعبين جداً. |
Ne yapmak üzere olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تعرف ما أنت على وشك فعله |
yapmak üzere olduğum şeyin ne kadar farkındalar? | Open Subtitles | لأي مدى يعرفون عمّا أنا على وشك فعله |
yapmak üzere olduğumuz şey, bizi pek popüler yapmayacak. | Open Subtitles | وما على وشك فعله لا يجعلنا شعبين جداً. |
hayatımda başka bir kadın var ve seninle yapmak üzere olduğumuz şey, zaten karışık olan bir durumu daha da karışık hale getirebilir. | Open Subtitles | هناك إمرأة أخرى... وما أنا وأنتِ على وشك فعله يمكنه تعقيد وضع معقّد بالفعل. |
yapmak üzere olduğumuz şey harika olacak. | Open Subtitles | ما نحن على وشك فعله سيكون مدهشا |
Ve yapmak üzere olduğum şey için sizden şimdiden özür dilerim. | Open Subtitles | و أعتذر سلفاً عما أنا على وشك فعله لكم |
yapmak üzere olduğum şey tam Şeytanın işi. | Open Subtitles | ما أنا على وشك فعله هو عمل الشيطان |
Önemli olan senin şu anda yapmak üzere olduğun şey. | Open Subtitles | المهم ما أنت على وشك فعله |