"عليك أن تختار" - Translation from Arabic to Turkish

• seçmek zorunda
• seçimi yapmalısın
• seçim yapmak zorunda
• seçim yapman gerekir

Onun ölümüyle bir taraf seçmek zorunda kalacaksın ve düzen eski haline dönecek.
بموتها هي سيكون لزامًا عليك أن تختار جانبًا وسيتم إستعادة النظام من جديد.

Bir gün kendini tanımaya karar verirsen savaşçının yolunu seçmek zorunda kalacaksın.
لو قررت يوما ما بأن تعرف من انت سيستوجب عليك أن تختار درب المحارب

Hayatının geri kalanında yatacağın kadını seçmek zorunda kalsan...
فقط لتعلم لو كان عليك أن تختار امرأة لتضاجها لبقية حياتك

O halde yüzümde gördüklerine bakmaya korkarken, ya ikimiz için ya da kendin için seçimi yapmalısın.
أذن عليك أن تختار لكلانا سويآ. أو لك, عندما تكون خائفآ ترى ما رأيت على وجهى.

Ama eğer bir seçim yapmak zorunda kalırsan yaptığın seçimle yaşayabileceğinden emin ol.
لكن إذا كان عليك أن تختار تأكد أنه خيار تستطيع الحياة به

Bazen aşk ile yetenek arasında seçim yapman gerekir.
أحياناً عليك أن تختار بين الحب و الموهبة

Ve nedenini anlayınca... taraf seçmek zorunda kalacaksın.
وعندما نكتشف ما هي... .. سيجب عليك أن تختار جانباً

Er veya geç Stephen, bir taraf seçmek zorunda kalacaksın.
عاجلاً أم أجلاً يا (ستيفن) ينبغي عليك أن تختار جانبًا.

Tabi ki, ama seçmek zorunda kalsaydınız...
حسنا ، اذا كان عليك أن تختار

Bazen birini seçmek zorunda kalırsın.
أحياناً... عليك أن تختار أحدهم

Bunu seçmek zorunda değildiniz.
لم يكن عليك أن تختار ذلك

Koduğumun en son katını seçmek zorunda değildin. Dixon nerede?
كان عليك أن تختار الطابق العلوي أين ( ديكسون ) ؟

Bazı kararlar zordur... ama yinede doğru seçimi yapmalısın.
. فستكون هُناك بعض القرارات الصعبة . ولكنْ ، عليك أن تختار القرار الصائب

Dostum, bizimle solo çalışman arasında seçim yapmak zorunda değilsin.
ليس عليك أن تختار بيننا و بين عروضك المنفردة يا صاح

Eğer iyi bir arkadaşla, kızınız için en iyisi arasında bir seçim yapmak zorunda kalsaydınız siz de bir baba olacaksınız bu durumda ne yapardınız?
واط... إذا كان عليك أن تختار بين صديق جيد والقيام بما هو أفضل لابنتك...

Dünyanın en büyük sahnesinde çalıştığında seçim yapman gerekir.
عند العمل على المسرح الكبير يجب عليك أن تختار.