Ama, onları düşünüyorum dediğimde Bana inanmalısın. | Open Subtitles | ولكن عليك أن تصدقني عندما أخبرك بأنني أهـتـم بشـأنـهم |
Bana inanmalısın. Hayat devam ediyor. | Open Subtitles | يجب عليك أن تصدقني في هذا يا رجل، الحياة تستمر |
Çok kötü bir şey yapmak üzere, Bana inanmak zorundasın! | Open Subtitles | لا، إنه على وشك القيام بعمل مرعب، عليك أن تصدقني |
Lütfen. Bana inanmak zorundasın. Aklım tamamen başımda. | Open Subtitles | أرجوكَ, عليك أن تصدقني, أنا لستُ مُعتَلَّة. |
Bana inanmalısınız efendim düşündüğünüz gibi değil. / Asla olmaz. | Open Subtitles | أوين : يجب عليك أن تصدقني سيدي إنه ليس ما تعتقده توني : |
Steve, Bana inanmalısın tamam mı? | Open Subtitles | ما الذي يجري؟ ستيف,عليك أن تصدقني, حسنا؟ |
Neredeyse ısımın emilmesi, randevunu mahvetmek için pasif - agresif bir bahane değildi dediğimde Bana inanmalısın. | Open Subtitles | عليك أن تصدقني عندما أقول أن امتصاص حرارتي... لم يكن محاولة تخريبية لإفساد موعدك |
Chloe' yi gördüm. Biri onu yakalamış. Bana inanmalısın Clark. | Open Subtitles | رأيت "كلوي" أحدهم خطفها عليك أن تصدقني "كلارك" |
Bana inanmalısın. Sakin olmalısın. | Open Subtitles | لكن عليك أن تصدقني عليك لن تهدئ |
Bana inanmalısın, bana inandığını söyle. | Open Subtitles | عليك أن تصدقني , أخبرني أنك تصدقني |
Bana inanmalısın. Beni dinlemelisin. | Open Subtitles | عليك أن تصدقني يجب عليك أن تستمعي لي |
Bana inanmak zorundasın, bu ölüm kalım meselesi. | Open Subtitles | عليك أن تصدقني هنالك أمر بالغ الأهمية يتوقف عليها. |
Bilmiyordum. Bana inanmak zorundasın, bundan daha iyiler. | Open Subtitles | لم أكن على علم بهذا عليك أن تصدقني, هم أفضل من هذا |
Her şeyin düzeleceğini söylüyorum ve sen Bana inanmak zorundasın. | Open Subtitles | و يجب عليك أن تصدقني عندما أقول لك ذلك بأن الأمور ستصبح أفضل |
Ciddiyim bak. O kötü biri. Bana inanmak zorundasın. | Open Subtitles | أنا جادة , إنه رجل سيء يجب عليك أن تصدقني |
Dinleyin, Bana inanmalısınız. Siz benim büyük büyük amcamsınız. | Open Subtitles | انصت إلي , عليك أن تصدقني , أنت عمي الأكبر |
Seni kimin gönderdiğini bilmiyorum ama Bana inanman gerek. | Open Subtitles | انظر، لا أعرف من أرسلك ولكن عليك أن تصدقني |
Hayır, lütfen dinleyin. Bana inanmak zorundasınız. | Open Subtitles | لا , أرجوك إستمع يجب عليك أن تصدقني |
Evime gel ve kendin gör. İnan bana. | Open Subtitles | عليك أن تأتي إلى منزلي وتري بنفسك , , عليك أن تصدقني |
Bana inanmanız gerek. Yerde 100 dolar vardı ve ikimiz de aynı anda aldık. | Open Subtitles | عليك أن تصدقني ، كان هناك 100 دولار علي الارض |
..yemin ederim, bana inanman gerekiyor, | Open Subtitles | و التي, أقسم بذلك, و عليك أن تصدقني, |