Kırmızı et yemiyorum artık. Sen de yememelisin. | Open Subtitles | لقد توقفتُ عن أكل اللحومِ الحمراء، و يجبُ عليك فعل المثل. |
Kırmızı et yemiyorum artık. Sen de yememelisin. | Open Subtitles | لقد توقفتُ عن أكل اللحومِ الحمراء، و يجبُ عليك فعل المثل. |
Şimdi Sen de aynını yapmalısın. | Open Subtitles | و أنت الان يجب عليك فعل المثل |
Sen de aynısını yapacaksın. | Open Subtitles | سيتوجب عليك فعل المثل. |
Sen de aynısını yapmalıydın. | Open Subtitles | و كان يجب عليك فعل المثل. |
Ne yazık ki, Sen de aynısını yapmak zorundasın. | Open Subtitles | لسوء الحظ، يجب عليك فعل المثل |
Sean Penn'in dublör kullanmaması mühim değil Vince. Sen kullanmalısın anlamına gelmiyor! | Open Subtitles | تأدية (شين بين) لمشاهده الخطرة، لا يحتّم عليك فعل المثل |
Sen de aynını Bartowski ile yapmalısın. Yap ki eski halimize dönebilelim. Artık normal ne demekse. | Open Subtitles | عليك فعل المثل مع (برتاوسكي) حتى تعود الامور لطبيعتها هنا مهما كان يعني هذا |
Sen de aynısını yapmalısın. | Open Subtitles | وانت يجب عليك فعل المثل |
bu yüzden Sen de kabul etmelisin. | Open Subtitles | و يجب عليك فعل المثل. |
Richie senin hayatını kurtardı. Şimdi de Sen onunkini kurtarıyorsun. | Open Subtitles | ريتشي) أنقذ حياتّك) والآن يتحتّم عليك فعل المثل |
Bence Sen de korkmalısın. | Open Subtitles | "و لربما يجب عليك فعل المثل". |
Sen de aynını yapardın. | Open Subtitles | عليك فعل المثل |