Bu çok hoş. Bunu yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | ,هذا لطف منك لم يكن عليك فعل ذلك |
Çok tatlısın. Bunu yapmak zorunda değildin. Sorun değil. | Open Subtitles | ,هذا لطف منك لم يكن عليك فعل ذلك |
Duygularını hissettirmek için Bunu yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | لا يجب عليك فعل ذلك لإظهار مشاعرك |
- A.B. Bunu yapmana gerek yoktu. - Biliyorum ama bu çok güzel. | Open Subtitles | اي بي لم يكن يجب عليك فعل ذلك اعلم لم يكن, لكنني احببته |
Bunu yapmana gerek yoktu. | Open Subtitles | حسنٌ، ليس عليك فعل ذلك يمكنك العودة إلى المنزل |
- Şef, buna Mecbur değil-- - Bak. | Open Subtitles | ــ أيّها القائد , ليس عليك فعل ذلك ــ إسمع |
Bunu yapmak zorunda değilsin, baba. Lütfen. | Open Subtitles | لا يجب عليك فعل ذلك ، أبى ارجوك |
Bunu yapmak zorunda olmadığını biliyorsun. | Open Subtitles | انت تعرف ماكان يجب عليك فعل ذلك |
Bunu yapmak zorunda değilsin, anlıyorum. | Open Subtitles | لا يجب عليك فعل ذلك لقد استوعبت الأمر |
Bunu yapmak zorunda değilsin. Parayı alabilirsin. | Open Subtitles | ليس عليك فعل ذلك يُمكنك أن تأخذ المال |
Hayır, hayır, yapma. Yapma. Bunu yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | لا، لا تفعلي ذلك ليس عليك فعل ذلك |
Bunu yapmak zorunda değilsin. Cidden Bunu yapmak zorunda değilsin. Ama... | Open Subtitles | ليس عليك فعل ذلك , حقًا ليسعليكفعلذلك ,لكن... |
Lacey, hata yaptım. Bunu yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | كنت مخطئاً يا لايسي ، ليس عليك فعل ذلك |
Ama Bunu yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | أجل ، حسناً ، لم يكن عليك فعل ذلك |
Bunu yapmak zorunda mısın, baba? | Open Subtitles | هل ينبغي عليك فعل ذلك ، أبي ؟ |
Bunu yapmak zorunda değilsin. Ben... | Open Subtitles | ليس عليك فعل ذلك |
Bunu yapmana gerek yoktu. Eve gidebilirsin. | Open Subtitles | حسنٌ، ليس عليك فعل ذلك يمكنك العودة إلى المنزل |
Bunu yapmana gerek yok. Buna son verebilirsin. | Open Subtitles | لا يجب عليك فعل ذلك يمكنك ايقاف ذلك فحسب |
Bunu yapmana gerek yoktu. Bedeni bunu hallederdi. | Open Subtitles | لم يتوجب عليك فعل ذلك جسدها سوف يشفي نفسه |
Tamam, buna Mecbur değilsin, fakat emin misin? | Open Subtitles | ليس عليك فعل ذلك لكن هل انت متأكد ؟ |
Ama botun olay yerinde bulunduğunu ispat ederseniz, zaten Buna gerek kalmaz. | Open Subtitles | ربما لا يجب عليك فعل ذلك إذ أثبت بأن الحذاء كان في مسرح الجريمة |
-Hey dostum, muhtemelen bunu yapman gerekmiyor. | Open Subtitles | هآآى، يارجل، ربما لا ينبغي عليك فعل ذلك. |
Eğer bunu durduramıyorsan, eğer dünyayı kurtaramıyorsan o zaman bunu yapmalısın. | Open Subtitles | إذا لم توقف هذا إذا لم تنقذ العالم عليك فعل ذلك |