Bunu söylemek senin için kolay. Her şeye sahipsin kaltak. | Open Subtitles | يسهل عليك قول ذلك لديك كل شيء يا سافلة |
Bunu söylemek senin için kolay. | Open Subtitles | من السهل عليك قول ذلك |
Bunu söylemek senin için kolay. | Open Subtitles | من السهل عليك قول ذلك |
Bunu Söylemene gerek yok. Tamam, gerek yok, ama böyle hissediyorum işte. | Open Subtitles | تعلم أنه لا يجب عليك قول ذلك - أعلم أنني لا يجب علي ذلك - |
Senin için söylemesi kolay. Sen Mr. White'sın. Oldukça havalı isim. | Open Subtitles | من السهل عليك قول ذلك ، لديك اسم لطيف سيد وايت |
- Sakin ol Frederick. - Söylemesi kolay. | Open Subtitles | يسهل عليك قول ذلك |
Sana söylemesi kolay tabi, daha çocuğun yok. Yani, bak, bu tür şeyler için ileriye dönük planlar yapman lazım. | Open Subtitles | يسهل عليك قول ذلك لأن لا أولاد لك بعد أعني، اسمع، عليك التخطيط مسبقاً لهذه الأمور |
- Bunu söylemek zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس عليك قول ذلك |
Bunu söylemek senin için kolay. | Open Subtitles | من السهل عليك قول ذلك .. |
Bunu söylemek senin için zor olmalı. | Open Subtitles | -حتمًا يشقّ عليك قول ذلك . |
- Yani, kızım var tabii. - Söylemene gerek yok, bir numara olduğumun farkındayım. | Open Subtitles | حسناً , هنالك ابنتي - لا يجب عليك قول ذلك , انا اعلم انني رقم واحد - |
Söylemene gerek yok. Ne yaptığımı biliyorum. | Open Subtitles | ليس عليك قول ذلك لي أعرف ماذا فعلت |
Bunu Söylemene gerek yoktu. | Open Subtitles | -لم يتوجّب عليك قول ذلك |
Senin için söylemesi kolay. Kirli ayak gibi koktuğunu söylemediler. | Open Subtitles | من السهل عليك قول ذلك فلم ينعتك أحد برائحة الحذاء |
- Senin için söylemesi kolay. - Senin adını taşımıyor. | Open Subtitles | ، من السهل عليك قول ذلك إنه لا يحمل اسمك |
Senin için söylemesi kolay! Kendimi kamera karşısında sıkışmış gibi hissediyorum! | Open Subtitles | من السهل عليك قول ذلك , لكننى فى مأزق الآن |
- Söylemesi kolay. | Open Subtitles | يسهل عليك قول ذلك. |
Sana söylemesi kolay tabi. Çünkü sen çocuğundan ayrı değilsin. | Open Subtitles | من السهل عليك قول ذلك فأنت لم تري ابنك يُمنع عنك |