"عليم" - Translation from Arabic to Turkish

    • bilir
        
    • bilirsin
        
    • Alim
        
    • tanıyor
        
    • Aleem
        
    Kim bilir hangi mafya babalarına para aklıyordu. Open Subtitles لا بدّ أنّه كان يغسل الأموال والله وحده عليم لأيّة أعمال إجراميّة فذّة
    İçki içiyorsunuz ve tanrı bilir ne tüttürüyorsunuz? Bir şeyler yemeniz gerekiyor! Open Subtitles أنتَ تشرب وتدخن ما الله به عليم صدقـاً ، يجب أن تأكلَ شيئـاً
    Tanrım, sen acımı ve üzüntülerimi bilirsin kalbimdeki korkuyu anlarsın. Open Subtitles إلهي، أنت عليم بألمي وضيقي وتفهم الخوف القابع بقلبي
    Birini seviyorsan asla pes etmeyeceğini bilirsin. Open Subtitles وإذا أحببتَ أحدًا، فأنت عليم بأنّكَ ما كنت لتتخلّى عنه قطّ.
    Alim Assir'in geçen hafta ülkeye geldiğine dair raporları soruşturuyoruz muhtemelen mali bilgileri güvene almak için gelmişti. Open Subtitles نبحث في تقريرات تقول أن (عليم أسير)... كان في البلاد، الاسبوع الماضي غالباً لتأمين التمويل
    Bu işin arkasında kim varsa bu işi kim yapıyorsa bizi tanıyor. Open Subtitles من يفعل هذا أيًّا يكون، ومَن وراء هذا أيًّا يكون، عليم بنا
    Öyleyse eğer Aleem ayaklı bir biyolojik silahtı. Open Subtitles ذلكَـ يعني بأنَّ "عليم" كانَ سلاحاً بيولوجيّاً متجولاً
    Artık Tanrı bilir kaç saat daha ağıt yakmam gerekecek? Open Subtitles والآن سأقضى مالله به عليم من الساعات القادمة وأنا في حداد
    Yanlışlıkla Brick'i suçluyorlar Sue'nin kim olduğu hakkında fikirleri yok Axl'a yaptıklarını Tanrı bilir. Open Subtitles إنهم يتهمون بريك كذبا و لم يكونوا يعرفون من هي سو و الله عليم ماذا عملوا لأكسل
    Galadaki zengin dinozorlarla atışıyordu. Kim bilir ne konuşuyorlardı. Open Subtitles تتناقش بحزم مع بعض الأغنياء حول ما الله به عليم
    Elbette bir profesyonel, işini adından daha iyi bilir. Open Subtitles والمحترف عليم بحرفته عمّن سواه.
    ...ve Allah bilir, neyi arayarak. Open Subtitles يبحث عن مالربّ به عليم.
    Kızımın Amerikalı kızlar gibi olmasını istemiyorum. İçki, uyuşturucu ve Allah bilir daha neler. Open Subtitles -سكر ومخدّرات وما الله به عليم
    Hapisten kaçmak göründüğünden daha zordur. Sen bunu herkesten iyi bilirsin. Open Subtitles الهرب من السجن أصعب مما يبدو، أنت بالذات عليم بهذا.
    Mucize gibi hissettirmiyor ama, tamam mı? Bu tarz işleri bilirsin sen. Yapabileceğim herhangi bir şey var mı? Open Subtitles لا أشعرها معجزة، أنت عليم بهذا الأمر، أمِن شيء بوسعي أو بوسعك فعله؟
    'Ve sana hiçbişey borçlu olmamam saçmalık sen daha iyi bilirsin Open Subtitles وأنني لا أدين لك بشيء هذا هراء أنت عليم
    Alim hâlâ benimle misin? Samirah? Open Subtitles (عليم), هل لازلت معي, (سميرة)؟
    Alim Al Safir. Open Subtitles (عليم السفير)،
    Bu işin arkasında kim varsa, bunu kim yapıyorsa bizi tanıyor. Open Subtitles من يفعل هذا أيًّا يكون، ومَن وراء هذا أيًّا يكون، عليم بنا
    Adamın harita çizimi çok boktan olabilir ama ağaçlarını iyi tanıyor. Open Subtitles يرسم الرجل خريطة سيئة ولكنه عليم بأشجاره
    Adamın harita çizimi çok boktan olabilir ama ağaçlarını iyi tanıyor. Open Subtitles يرسم الرجل خريطة سيئة ولكنه عليم بأشجاره
    Aleem kışkırtıcı diye tabir edebileceğim bir grup web sitesinde bir sosyal medya bildirgesi yayınlamış. Open Subtitles لقد تركَـ "عليم" بياناً لوسائل الإعلام الإجتماعيّة إلى سلسلةٍ قد أُطلِقُ عليها ?"? مواقعُ تشتيتٍ وتظليل"
    Oğlumuz Aleem... Open Subtitles "لقد تركـَ إبننا "عليم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more