Yapabiliriz. Belki. Fakat bunun üstesinden gelmek için hazırlıklı olmamız gerek. | Open Subtitles | يمكننا هذا.ربما ولكن سيكون علينا أن نكون مستعدين لتحمل تبعات هذا |
Ben sadece bugünün Jordi'nin günü olduğunu söylüyorum onun için orada olmamız gerek. | Open Subtitles | انا اقول أن اليوم هو عن جوردي فقط علينا أن نكون هنا لأجله |
Olabileceğimiz en sert, en güçlü, en cesur erkekler olmamız gerekiyor. | TED | علينا أن نكون أقسى، وأقوى، وأشجع رجال يمكن أن نكون. |
Oh, o zaman sanırım kötü olmamız gerekiyor, değil mi? | Open Subtitles | لا شىء. أوه، حسنا، اعتقد انه يجب علينا أن نكون سيئين، أليس كذلك؟ |
Sakin ol. Yavaş ol şampiyon. Burada çok dikkatli olmalıyız. | Open Subtitles | جيد, علي مهلك, أيها البطل علينا أن نكون حذرين جداً |
Tabiat zalim olabilir ama biz öyle olmak zorunda değiliz. | Open Subtitles | الطبيعة قاسيه، و لكن لا يجب علينا أن نكون كذلك |
Sabahın dördüne kadar iğrenç mükemmellikte gülümseyen... bir aile olmamız gerek. | Open Subtitles | علينا أن نكون تلك العائلة المثالية المبتسمة إلى الرابعة صباحاً انه امر مقزز |
Ama burada söz konusu olan başka hisler de var, ve bunlar önemli, yani, birbirimize karşı her konuda dürüst olmamız gerek.. | Open Subtitles | لكن هناك الكثير من المشاعر على المحك هنا و ذلك أمر مهم ، أعني لأجل ذلك علينا أن نكون صادقين بشأن كل ذلك |
Bu konuda biraz daha hassas olmamız gerek diyorum, hepsi bu. | Open Subtitles | أنا فقط أقول أنه يجب علينا أن نكون حذرين أكثر حول هذا الموضوع |
Onu yakalayabilsek, onu almak için görünmez olmamız gerekiyor. | Open Subtitles | اذا افترضنا أننا سنلحق بها فسيتوجب علينا أن نكون غير مرئيين لهزيمتها |
Sanırım biraz daha inandırıcı olmamız gerekiyor. | Open Subtitles | ربما ينبغي علينا أن نكون مقنعين أكثر بعض الشيء |
Onun yok olduğundan iyice emin olmamız gerekiyor. | Open Subtitles | علينا أن نكون واثقين تماما من أنه سيقع هذه المرة |
Hayır, bundan daha zeki olmalıyız. Bu insanların tek bildikleri korku. | Open Subtitles | علينا أن نكون أذكى من ذلك، ما يفهمه هؤلاء هو الخوف. |
biz de Joel'in boynundan o kolyeyi çıkaran çılgın kadın olmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نكون تلك السيده المجنونه التي أخذت العقد من جول |
Bizim için iyi birşey, herşeyi ortaya çıkarttı ve onurlu olmak zorunda değiliz. | Open Subtitles | لكن من الجيد لنا أنه أظهر لنا طريقة عمله وليس علينا أن نكون صادقين |
Göremediğin şey şu, dostum her an tetikte olmak zorundaydık her an harekete geçmeye hazır olmalıydık. | Open Subtitles | ما الذي تتوقع أن تراه يا صديقي علينا أن نكون متيقظين دائماً جاهزين للعمل |
Burada olmamalıyım ve beraber olmamalıyız. | Open Subtitles | لا يجب عليّ التواجد هنا ولا يجب علينا أن نكون في علاقة |
Hızlı davranmalıyız, inişi öne almamız gerekebilir. | Open Subtitles | أجل. استمع، يجب علينا أن نكون قادرين على التحرك بسرعة، وربما حتى نُعجّل من وصولنا. |
Anlaşılan umduğumuzdan daha uzun bir süre oda arkadaşı olacağız. | Open Subtitles | يبدو أن علينا أن نكون رفقاء سكن أطول مما نتمنى |
Bu tür resmi şahıslardan ulusal güvenliğe zarar verildiğini iddia ettikleri abartılı konuşmalardan şüphe duymalıyız. | TED | إذن علينا أن نكون حذرين عن قضايا الأمن القومي التي يتم تضخيمها من قبل هذا النوع من المسؤولين؟ |
Beni şaşırttın. Okurlarımıza açık olmamız gerekecek, Mike. | Open Subtitles | علينا أن نكون متفتحين مع قرائنا بخصوص هذا يا مايك |
Eğer babamızın intikamını almayı istiyorsak güçlü olmamız gerektiğini söylemişti. | Open Subtitles | قال بأننا إذا أردنا الثأر لوالدي علينا أن نكون أقوياء |
Kız bizden biriyle çıkıyor diye, neden ona karşı iyi olmak zorundayız anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أرى لما يتوجب علينا أن نكون لطفاء معها فقط لأنها تواعد واحدا من الشِلة |