Tek yapması gereken, fotoğrafıma bakmaktı. | Open Subtitles | كل ما عليها أن تفعله هو أن ترى صورة أخذوها له |
Tek yapması gereken saat 10'a kadar dayanmak! | Open Subtitles | كل ما عليها أن تفعله و هي أن تصمد حتى العاشرة! |
Tek yapması gereken saat 10'a kadar dayanmak! | Open Subtitles | كل ما عليها أن تفعله و هي أن تصمد حتى العاشرة! |
O evde fark edilmeden birçok şey gerçekleşecekti tek yapması gereken Luis'i Santiago'ya göndermekti daha sonra her şey sona erecekti. | Open Subtitles | العديد من الأشياء لن يلاحظها أحد في ذلك البيت كل ما كان عليها أن تفعله هو أن تجعل لويس يذهب إلى سانتياغو ... ... وبعد ذلك ينتهى كل شيء |
Bu yapması gereken bir şeydi. | Open Subtitles | أنه شيء يجب عليها أن تفعله |
Jane kalbinin derinliklerinde biliyordu ki az önce yaptığı yapması gereken son şeydi. | Open Subtitles | عرفت (جاين) في قلبها أن هذا قطعاً سيكون آخر ما عليها أن تفعله الشيء الأخير قطعاً |