"عليها أن تكون" - Translation from Arabic to Turkish

    • olmak zorunda
        
    • olmalıydı
        
    • olması gerek
        
    • olmak zorundaydı ki
        
    • olmamalı
        
    • olması gerekir
        
    • olması gerekiyor
        
    • olması gerekirdi
        
    • yalnız kalmak zorunda
        
    • olmalı
        
    liderliğin yalnız olduğu yerde bir unsur var, ayrıca inanıyorum ki, bu böyle olmak zorunda değil. TED أعتقد بأن هنالك عامل حيث تكون القيادة كونك وحيدًا، ولكن أنا أعتقد أيضًا بأنها لا يجب عليها أن تكون كذلك.
    Bir pencere sadece bir pencere olmak zorunda değil. TED النافذة ليس عليها أن تكون مجرد نافذة بعد الآن.
    Onu bir saat önce aradım, şimdiye gelmiş olmalıydı. Open Subtitles لقد إتصلنا بها منذ حوالى الساعة كان عليها أن تكون هنا الان
    Herhangi biri olmaz. Özel bir kız olması gerek. Open Subtitles يجب عليها أن تكون أكثر من جيّدة يجب أن تملك طاقة.
    Neden bütün içecekler ekstra büyük boy olmak zorundaydı ki? Ha doğru, Hulk. Open Subtitles لمَ كل المشروبات عليها أن تكون من الحجم الكبير المضاعف؟
    Senin gibi parlak sicili olan bir kadın böylesi yoz tiplerin başında olmamalı. Open Subtitles إمرأة مثلك بملفها هذا لا ينبغي عليها أن تكون في مواجهة المخاطر
    Başkasıyla olmamalı, benimle olması gerekir. Open Subtitles لايمكنها أن تكون مع شخص آخر عليها أن تكون معي
    Zaten şeyi için orada olması gerekiyor... Open Subtitles يتوجب عليها أن تكون هناك .. على أية حال من أجل
    ama illa da Pakistan konsolosluğu olmak zorunda mıydı ? Open Subtitles لكن هل عليها أن تكون من القنصلية الباكستانية؟
    İhtiyaç duyduğu kadar besini bulabilmesi için hem gayretli, hem de becerikli olmak zorunda. Open Subtitles للحصول على جميع الطعام الذي تحتاجه، عليها أن تكون مُجدّة وبارعة.
    Four Corners'ın parçası olmak zorunda değildi. Open Subtitles لم يكن عليها أن تكون عضوة في عصابة الأركان الأربعة
    kalbine zarar verecek kadar alması için müptela olmalıydı. Open Subtitles عليها أن تكون مدمنةً عليها كي تسبّب لها هذا القدر من الدمار القلبي
    Dürüst olmalıydı. Open Subtitles لكن كان عليها إخباركِ كان عليها أن تكون صادقة
    Otoparkta benimle olmalıydı. Tamam. Open Subtitles وكان يجب عليها أن تكون في موقف السيارات معي
    Bence onun da bizimle burada olması gerek, ne dersin? Open Subtitles يُمكننا إعادتها للبيت أعتقدُ أن عليها أن تكون هنا برفقتنا، أليس كذلك؟
    Biraz dikkatli olması gerek çünkü Danışma Meclisi'nden oy almaya çalışıyor. Open Subtitles حسناً,عليها أن تكون حذره بما إنها الأن تسعى للوصايه وتصويت مجلس الشورى.
    Ama neden en yakın arkadaşım olmak zorundaydı ki? Open Subtitles لما عليها أن تكون أفضل صديقاتي؟
    Neden en yakın arkadaşım olmak zorundaydı ki? Open Subtitles لما عليها أن تكون أفضل صديقاتي؟
    Benzer olması için enine farklı yönlerde açılar olması gerekir. Open Subtitles عليها أن تكون في الجانب الآخر لكي تكون متساوية
    Bunu yaparken güvenli bir yerde olması gerekiyor. Open Subtitles عليها أن تكون بمكان آمن لتفعل ذلك.
    Biraz var. Ama tam bir at delisi. Zaten öyle olması gerekirdi. Open Subtitles بعض المال، لكنها مهووسة بالخيول، عليها أن تكون كذلك.
    Eğer bunu istemiyorsa yalnız kalmak zorunda değil. Open Subtitles .. لن يتوجب عليها أن تكون وحيدة أبداً إن كانت تريد هذا
    Orgazm süresi ya da OS, her eşleşen çük çiftleriyle aynı olmalı yoksa harika dokunuşlarımı çoktan boşalmış birinde harcamış olurum. Open Subtitles عليها أن تكون متساوية في كل قضيبين متقابلين وإلا سأكون قد أضعت الكثير من المجهود على شخص قد وصل مسبقاً للنشوة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more