Karın ağrılarından şikâyet edip duruyordu ben de bir doktor olarak bu konuda bir şey yapmalıyım, dedim. | Open Subtitles | كانت دائماً تشكو لي حولَ مشاكل معدتها وكطبيب, إعتقدتُ أنَّهُ يجب عليّ فعل شيء |
Biliyorum. Ama bir şey yapmalıyım. | Open Subtitles | أعلم، لكن يجب عليّ فعل شيء |
Radikal bir şey yapmalıyım, | Open Subtitles | توجب عليّ فعل شيء جذري، |
Çünkü hala şansım varken bir şeyler yapmalıydım. Gücüm varken. | Open Subtitles | كان عليّ فعل شيء عندما سنحت لي الفرصة، عندما كانت لديّ القدرة على ذلك |
Ama bir şeyler yapmam gerektiğini hissettim. | Open Subtitles | لكني شعرت بأنه يجب عليّ فعل شيء |
Bir şeyler yapmalıyım. | Open Subtitles | عليّ فعل شيء ما |
Her şeyi itiraf edecekti. Bir şeyler yapmalıydım. | Open Subtitles | .كان ينوي الاعتراف بالتهمة كان عليّ فعل شيء |
Öyleyse bir şeyler yapmalıydım. | Open Subtitles | وجب عليّ فعل شيء حيال ذلك، |
Beni affetmen için bir şeyler yapmalıydım. | Open Subtitles | وجب عليّ فعل شيء لتسامحني لذا... |
Ama yapmam gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | ولكني أعلم أنه عليّ فعل شيء ...ويوجد ذلك الرجل |
Uh, Lisa, Annen seninle birşeyler yapmam gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | (ليزا)، تقول أمّك أنّ عليّ فعل شيء مع بعض |
Bir şeyler yapmalıyım. | Open Subtitles | عليّ فعل شيء ما |
Bir şeyler yapmalıyım Ed. Anlıyor musun? | Open Subtitles | عليّ فعل شيء ما يا (إد) هل فهمت؟ |
Bir şeyler yapmalıyım. | Open Subtitles | عليّ فعل شيء. |