"علي ذلك" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bunun için
        
    • Buna
        
    • Gerek
        
    • Mecbur
        
    • Mecburum
        
    • zorundayım
        
    • Yapmak
        
    • zorundaydım
        
    Henüz gençsiniz, Bunun için üzgünüm. Open Subtitles انتم ماذلتُم مفعمون بالحياة آسفة علي ذلك
    Çünkü ben güçlükle baş ediyorum, Bunun için eğitilmeme rağmen. Open Subtitles .لانني استطيع ان اواجه ذلك وقد تدربت علي ذلك
    - Anne, Judah yaşıyor. O burada. - Bunun için şükürler olsun. Open Subtitles أمي إن "جودا" حي و هو هنا و الحمد لله علي ذلك
    Seni utandırdım mı? Seni tanımıyormuş gibi rol yaparken Buna nasıl cevap verebilirim? Open Subtitles كيف يمكنني أن أجيب علي ذلك و أنا أتظاهر أني لا أعرفك ؟
    Daha iyi bir ortak bulamam. Artık bulmama Gerek yok. Open Subtitles أنا لن أجد شريكا أفضل والآن لا يجب علي ذلك
    Senin ellerin belimin üstünde kalmak zorunda olabilir ama benimkiler Mecbur. Open Subtitles فقط لأن يديك بقيت فوق خصري هذا لا يعني علي ذلك
    Chicago'ya gitmek zorundayım. Onunla evlenmek zorundayım. Buna Mecburum. Open Subtitles يجب أن أذهب الى شيكاغو , يجب أن أتزوج من بروثوموس , يجب علي ذلك
    Vermek zorundayım. Söylediğin gibi, Peter. "Ve bunu Papa söylüyor!" Open Subtitles يتحتم علي ذلك ، كما قلت بيتر انا البابا المختل
    - Anne, Judah yaşıyor. O burada. - Bunun için şükürler olsun. Open Subtitles أمي إن "جودا" حي و هو هنا و الحمد لله علي ذلك
    Denemeye devam ettin ve orta yolda benimle buluştun, bense savunmaya geçtim, Bunun için özür dilerim. Open Subtitles ولا زلت تحاولين وقابلتيني بمنتصف الطريق وكنت مندفعا وانا اسف علي ذلك
    İster inan ister inanma ama Bunun için sana teşekkür etmeliyim. Open Subtitles صدقيني او لا يجب ان اشكرك علي ذلك
    Üzgünüm. Bunun için bana hep küçük göründün. Open Subtitles كنت خائفة، بدا لي أنك صغيرة علي ذلك
    Bunun için çalışıyorum. Open Subtitles انا اعمل علي ذلك
    Üzgünüm bebeğim. Bunun için üzgünüm. Open Subtitles انا اسف يا صغيرتي علي ذلك
    Bunun için tokalaşalım mı? Open Subtitles أتصافحني علي ذلك
    Bunun için biraz geç oldu. Open Subtitles لقد فات الوقت قليلاً علي ذلك
    Buna emin olma. Çok azimli bir kadın. Open Subtitles لا تراهن علي ذلك فانها قوية العزيمة جدا يا هيزكيا
    Oh, şey, onu Yapmak zorundayım. Bilirsin, o işimin bir parçası. Bütün o gevşek parçaları biraraya getirmem Gerek. Open Subtitles علي ذلك إنه جزء من عملي علي لم أطراف الشتات
    Mecbur olmasam Brooklyn'de kalır mıydım sence? Open Subtitles أتعتقد أني سأكون في بروكلين إذا لم يكن علي ذلك
    Hayır, Mecburum. Yıkaman gereken bir ton çamaşırım var. Open Subtitles لا ، علي ذلك لدي طن من الملابس لتغسليها
    Bilmiyorum. Yapmak zorundaydım. Open Subtitles لست أعلم ، لقد كنت أعلم بأنه يجب علي ذلك فحسب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more