"عمل من" - Translation from Arabic to Turkish

• bir iş
• bir işe
• dan iş
• bir işim
• için çalıştı

Size bir işim var. Ama o tür bir iş değil.
لدي عمل من أجلكم لكنه ليس هذا النوع من الأعمال

Sen de dahil hepimizin arzu ettiği yurt idealine böyle bir iş yapmadan ulaşılamaz!
الوطن الذي كلنا نرغب به كلنا، أنت من ضمنهم لا يمكننا تحقيقه من دون عمل من ذلك الشيء

İyi bir iş yürütmek istiyorsanız 3000 dolardan çok daha fazlası gerekecek.
لتسيير عمل من هذا الحجم سيلزمكم أكثر من 3 آلاف دولار

Bu arada beni ayakta tutacak bir işe ihtiyacım vardı.
في هذه الأثناء احتجت إلى عمل من أجل لكي أتمكن من إيقاف الخجل في الظهور

New York'ta, Harper Row'dan iş teklifi aldım.
حصلت على عرض عمل من (هاربر و رو) في (نيويورك).

Benim için çalıştı. İyi bir işçidir, efendim. Sadece biraz yavaştır.
لقد عمل من اجلي ، انه عامل جيد انه فقط ...

Bana uygun bir iş var mı diye sormaya geldim.
أردتُ فقط معرفة إن كان لديكم عمل من أجلي

Kocası patronuna saldırmayacağı bir iş bulana kadar.
حتى أن يستقر زوجها في عمل من غير مهاجمة رئيسه

Evimdeki odamdan, uluslararası markette devrim yaratacak ve uyuşturucu trafiğindeki suç oranını yarıya indirecek bir iş modeli yarattım.
لقد صنعت نموذج عمل من داخل غرفة نومي نتج عنه سوقًا دوليًا ضخمًا، وقلص نسبة العنف في تجارة المخدرات إلى النصف

İnanılmaz önemli bir iş.
هذا عمل من المرجح أن يكون ذو شأن.

Bunu bir iş olarak gördü.
لوت؛i غ ؛فيالواقع، انه عمل من ذلك. لوت؛ / i غ؛ أنا لا أسأل عن الانتقام ولكن لحماية المجتمع.

Sana bir iş.
مرحباً، جميعاً، لدي عمل من أجلك

bir iş. Tam sana göre. Tüfekli bir iş.
فى عمل , عمل من طرازك , ببندقية

Eski mahkûmları çalıştıran bir işe girin. Herkese yetecek kadar iş yok.
إيجاد عمل من اجل السجناء ليس لدينا وظائف للجميع

Yaşayacak bir yerin yoksa da bir işe giremezsin bu sefer.
و لا يمكنك الحصول على عمل من دون مكان للعيش

Kimliğin olmadan bir işe giremezsin.
لا يمكنك الحصول على عمل من دون هوية

- Uno'dan iş teklifi aldım.
-حصلت على عرض عمل من أونو

Sana göre bir işim var bebeğim... tam burada!
لذا أصبحت أتصرف هكذا، لدي عمل من أجلكِ عزيزتي، هنـا بالضبط

Yardımcı olmaktan büyük memnuniyet duyarım. Kaldı ki memlekette beni bekleyen bir işim kaldı mı onu bile bilmiyorum.
إضافةً إلى ذلك، لا أعرف حتّى أنّه ثمّة عمل من شأنّه أن يعيدني لدياري

2 buçuk yıl sizin için çalıştı.
لقد عمل من اجلكما لسنتين ونصف